Background Image
Previous Page  53 / 453 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 53 / 453 Next Page
Page Background

Adli Yargıda “Makul Süre” Felsefesi ve Matematiği

52

getirebilecektir. Şimdilik gizli kapasite fazlası ve

bilirkişi

eşliğinde üre-

time devam edilmekte ise de adalete olan talebin arzla dengelenmesi

ve bu dengenin korunmasına yönelik, uzlaşma/ arabuluculuk ve sulh

teşebbüsüne önem verilmesi doğrultusunda

adli kültür

oluşturulması

için seferberlik ilan edilmelidir. Yalnız, arabuluculuğun, mahkemele-

rin iş yükünün ve ihtilafların azalmasına yardımcı olmasına karşın

etkili, adil ve kolaylıkla erişilebilen adli sistemin yerine geçemeyeceği

bilinmelidir. “Fazlaca iş yükü” bir mazeret olarak dile getirilmekte ise

de bunun her birim için geçerli olduğu söylenemez. Nitekim, metropol

savcılıklarında her savcıya, daimi aramada olan sanıklar çıkarıldığın-

da, düşen reel iş yükü (yürüyen evrak sayısı) hiç de abartıldığı gibi

değildir. Reel iş yükünün fazla olduğu mahallerde de, bazı savcıların

üstesinden gelebilecekleri kadar işi kotarmadıkları görülmektedir.

Çıkarım olarak,

verimlilik

ve

davaların karara bağlanma oranı

gibi gü-

venilir göstergeler benimsenmeli ve ortalama verimlilik standartları

ile davaların sonuçlandırılmasına yönelik ortalama süre ölçütleri geti-

rilerek adli sistemin performansı

15

düzgün bir biçimde değerlendiril-

melidir. Kuşkusuz mahkemeler ve Cumhuriyet savcılıklarına maddi

kaynak ve insan kaynakları tahsisi bu ölçütlere uyarlı yapılmalıdır.

16

Tüm bunların sağlanması yeterli olmayıp sonuçta verilen hükmün

adil olması da gerekmektedir.

17

15

Performans, kendi içinde çeşitli alt bileşenleri olan bir kavramdır. Etkililik (ef-

ficiency), bunlardan birisi olarak son derece önemlidir. Amaca ulaşma derecesi

olarak etkililik, çok boyutlu ve karmaşık ölçümleme teknikleri olan bir uzmanlık

işidir. Amaca ulaşma derecesinin her koşulda ekonomik bir değer olarak parayla

ölçülemeyeceği bilinmelidir. Bkz. TBB. F. Uluğ’un konuşması Kamu Yönetimi-Pa-

nel (12/12/2003), s.137, 2003; ayrıca bkz.“yargı sistemlerinin değerlendirilmesine

yönelik program” Adalet Bakanlığı ve Avrupa Konseyi. Avrupa Yargı Sistemleri,

2009, ss.286-310.

16

Ceza mahkemelerindeki hâkim sayısı ve kapasite artırımı biçiminde beliren fazla-

ca kaynak, yargılama kuyruğunu azaltmak yerine uzatabilir. Bu postulat popüler

inanç karşıtı bir sonuçtur. Bkz. A. Torre. “The Impact of Court Delays on the Pro-

secutors and the Defendant: An Economic Analysis”European Journal of Law and

Economics,Vol 16,S.1,ss.91-111. Ayrıca bkz. J.Pradel. “Usulün Hızlandırılması”

Çağdaş Sistemlerde Karşılaştırmalı Ceza Usulü (İSİSC Kolokyumlarının Sentez

Raporu) (Terc. S. Dönmezer), Beta, Kasım 2000, ss.184-220: Sürat, ağır suçlar için

çabuk ceza verilmesini isteyen kamuoyu desteğini arkasına almakta; kanıtların

iyi bir biçimde elde edilmesine olanak sağlamakta; zararın çabukça karşılanarak

mağdurların yararına; ithamdan kurtulmasını sağlayıcı kanıtların elde edilmesi

ile suçluların yararına olmakta ise de, gündelik gerçeklerde sürat ekseriya göz

önüne alınmamaktadır.

17

Kararların ne derece adil oldukları Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru ka-