Background Image
Previous Page  182 / 421 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 182 / 421 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (118)

Tülay PARLAK

181

layı mağdur olan kişi/kurum için, basın meslek ilkeleri etkin bir yol

mudur?

2013, s.210) Çetin ÖZEK, bu hakkın, haber verme sınırının açılması halinde,

yani, fiilin hukuka aykırı olması durumunda gündeme geleceğini, bu nedenle

objektif kriterin kullanılmasının uygun olduğunu; aksi halde, insanların kendi-

lerini koruma psikolojileri gereği en doğru haberi saptırmak için dahi bu hakkı

kullanabileceklerini belirtmişse de (Çetin Özek, a.g.e, s.102) K.İÇEL, tam tersi

görüşte olup bu hakkın, karşılaştırmalı hukuktaki biçimine sokulması gerek-

tiği kanaatindedir. (Kayıhan İçel, ,a.g.e, s.210) Kanaatimizce de, basın ile eşit

koşullarda olabilmeyi sağlamak adına eşit imkanların verilmesini sağlaması

açısından cevap hakkında “sübjektif” kriter baz alınmalıdır. Aksi halde, cevap

hakkının kullanımı güçleştirilecek ve yalan haber neşrinden muzdarip olan ki-

şilerin belki de elindeki en hızlı söz hakkı aracını kullanılamaz hale getirecektir.

Ayrıca bu hak, sadece süreli yayınlar için kullanılabilecek olup süresiz yayınlar-

daki yalan haberler için cevap hakkı kullanılamayacaktır. Bununla berber, bu hak

kişi hayattayken kullanılabilecek bir haktır. Başka bir ifade ile, yayımın, kişi hayat-

tayken yapılmış olması gerekir-daha sonra ölürse mirasçılar bu hakkı kullanabilir.-

Aksi halde, kişinin ölümünden sonraki yalan haber neşrinde, mirasçıların cevap

hakkı bulunmamaktadır. Aynı şekilde bu hak sadece gerçek kişilere verilmiş bir

hak olup tüzel kişiler ve tüzel kişiliğe sahip olmayan topluluklar açısından bu hak-

kın kullanımı sorunludur. Uygulamada çıkan/çıkacak bir sorun da, cevap hakkı

için yazılacak olan metinlerin, yazı metninden uzun olamayacağı ve 14.madde/2.

fıkradaki şartları içermesi gerektiği halde bu fıkraya aykırı içerikte gazeteye gön-

derilmesidir. Bu durumda, aykırılık nedeniyle yayımlanması yasal olarak zorunlu-

luğu olmadığı için gazete tarafından metin yayımlanmayabilip mağdurun 14.mad-

de/4. fıkra vd.ındaki prosedürü işletmek zorunda kalması ve bunun neticesinde

de mağduriyetin hemen telafi edilememesi sonucu meydana getirebilir. Bununla

beraber, YHGK’nun, 25.1964 tarih ve E. 4/1021, K.677 sayılı kararında, cevap hak-

kının kullanılmış olmasının, gazetecinin sorumluluklarını (haberin doğruluğunu

araştırma ve haberi verirken gerçeğe aykırı olarak vermeme) ortadan kaldırmaya-

cağını belirttiği hususunu da bu aşamada belirtmekte fayda vardır.

Diğer yalan haber yayımlanması karşısındaki mağduriyeti giderecek hukuki araç-

lar ise, cevap hakkındaki gibi her gerçeğe aykırılıkta değil, kişilik haklarını ihlal

etmesi, zararın oluşması ve kendi içinde bazı şartları oluşturması neticesinde baş-

vurulacak niteliktedir. Bunlar, Basın Kanunu 13. madde (yayın içeriğinde suç veya

kabahat ile ilgili unsurlar ve disiplin cezasını gerektiren bir eylem veya haksız fiil

var ise maddi-manevi tazminat davaları), BK 58. madde (kişilik hakkının zedelen-

mesi söz konusu ise, menevi tazminat davası), BK 49. Madde (maddi tazminat da-

vası) ve MK 25. Maddeye (kişilik haklarına saldırı var ise, tespit, önleme, son erdir-

me, maddi, manevi tazminat, mahkeme kararının üçüncü kişiye bildirilmesi veya

kararın yayınlanması

*

) istinaden açılacak olan davalardır. Ancak, belirtildiği gibi

her birinde ispatlanması gereken ve dolayısıyla davaların kabul edilmesi için şart

olan bazı koşullar bulunmakta (kişilik haklarının zedelenmesi, zararın oluştuğu

gibi) olup davaların hemen sonuçlanmaması ve yargılama gideri gibi maliyetlerin

olması yalan haber neşri nedeniyle mağdur olan kişilerin mağduriyetlerini gider-

mede hızlı ve etkin bir çözüm olamamaktadır. Mevcut şartlarda en hızlı çözüm, ce-

vap ve -hatanın maddi hata olması halinde- düzeltme hakkıdır. Ancak, bu hakkın

kullanıma ilişkin olarak da yukarıda belirttiğimi bazı sorunlar bulunmaktadır.