

TBB Dergisi 2015 (118)
Oğuz POLAT / Evin GÜLDOĞAN
249
tadır. Dolayısıyla diğer koşulların uygun olması durumunda velayet
baba tarafından üstlenilebilmektedir. Bu konuda kesin gelişimsel aşa-
malardan söz etmek doğru olmayıp her çocuğun kendi gelişiminin
dikkate alınması gerekmektedir. Yani anne bakım ve şefkatine muh-
taçlık bir ölçek olarak kabul edilmelidir.
Tarafların çocuğa yönelik geçmiş davranışları da velayetin düzen-
lenmesinde büyük öneme sahiptir. Çocuğun terk edilmesi, ihmal edil-
mesi, üçüncü bir kişiye bırakılmış olması, istismar edilmesi gibi olgu-
lar hem çocuğun esenliği hem de tarafların çocuğa bakma açısından
uygun özellikleri olup olmadığını göstermesi açısından değerlendiril-
melidir. Bu gibi deneyimler çocuğu biyo-psiko-sosyal bütünlüğüne
zarar vereceğinden birlikteyken çocuğun bunlara maruz kalması-
na sebep olan ebeveynle birlikte yaşamaya devam etmesi örseleyici
olarak değerlendirilmektedir. Gerekli olması halinde mahkeme tara-
fından çocuğun yüksek yararı için velayetin düzenlenmesi dışında
tedbirler alınabilmektedir. Bu çocuğun koruma altına alınmasından
çocuk için sağlık/eğitim/rehabilitasyon tedbiri almaya kadar geniş bir
spektrumda olabilmektedir.
Tarafların çocuğa bakma açısından uygun özelliklere sahip olma-
sı kriterine bakıldığında uygun olmayan özellik olarak akıl sağlığının
yerinde olmaması, bakım gerektiren kronik hastalık, alkolizm, psi-
kolojik bozukluklar ve benzeri nedenler kabul edilmektedir. Ancak
bunlar velayetin belirlenmesi açısından mutlak nedenler olmayıp
velayet ve çocuk üzerindeki etkisi tespit edildikten sonra değerlen-
dirmeye esas teşkil edebilir. Ayrıca tarafların meslekleri, ekonomik
durumları, yaşadıkları ortam, adli geçmişleri, velayeti üstlenmek ko-
nusundaki isteklilikleri bu bağlamda değerlendirilmesi gereken diğer
hususlar arasındadır. Tarafların çocuğun eğitime ne derecede kaynak
(zaman, para, entelektüel kapasite vb.) ayırabileceği bu kapsamda
incelenmelidir. Ayrıca çocuğa sahşen bakma olanağı da önemli bir
kriterdir. Çocuğa şahsen bakma ile tanımlanan durum; çocuğun ye-
meklerinin hazırlanması, giysilerinin temin edilmesi, sağlık bakımı,
disiplin ve eğitimi gibi çocukla ilgili tüm yönleri kapsamaktadır (Ak-
taran: Taşkın, 2006). Çocuğun bakımının birebir ebeveyni tarafından
sağlıklı bir şekilde yapılmasının çocuk için sağaltıcı ve koruyucu et-
kisi mevcuttur.