Background Image
Previous Page  252 / 421 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 252 / 421 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (118)

Oğuz POLAT / Evin GÜLDOĞAN

251

Boşanma sonrası çocukların aynı tarafa verilmesinin uygun oldu-

ğu yönünde fikir birliği mevcuttur. Boşanma sonrası ayrı ebeveynlere

verilen çocuklar “ailenin parçalandığı” hissini daha fazla yaşayacağın-

dan bu durum çocuğun ruh sağlığı açısından riskli bir durumdur. Ay-

rıca farklı ebeveynlerle farklı şartlarda yetişen çocukların birbirleriyle

iletişimlerinin sınırlanması ve dolayısıyla çocukların birbirlerine karşı

yabancılık yaşamalarını gündeme getirmektedir (Akyüz, 2000). Zaten

anne ya da babasından ayrılacak olan bir çocuğun bir de kardeşin-

den kopmak durumunda kalması yaşayabileceği travmanın etkisini

derinleştirecektir. Özellikle de çocukların yaşlarının birbirlerine yakın

olması travmanın şiddetini artıran bir durumdur. Kardeşler arasında

yaş farkının çok olması durumunda bu etki aynı derecede hissedilme-

yecek, hatta yaş farkına göre ortadan kalkabilecektir.

Çocuğa iyi bir aile ortamı sağlanması ile birlikte kardeşlerin ay-

rılmaması da önemli bir boyuttur. Çocuğun yüksek yararı açısından

durum değerlendirildiğinde yukarıda anlatılan “tam aile kavramı” ön

plana çıkmaktadır. Boşanma ile tam aile yapısı ortadan kalkmaktadır.

Ancak boşanan taraflardan bir tanesinin anne, baba ve kardeş figürle-

rinden oluşan yeni bir tam aile yapısı oluşturması mümkün ise bu du-

rum çocuğun, normal ve sağlıklı büyüyebilmesi için gereken bakım,

ilgi, sevgi, şefkat ve korumayı sadece biyolojik ana ya da baba değil,

çocukla duygusal bağ kurmus, biyolojik ana babanın yerine geçmiş

başka kişiler yani psikolojik ana baba da saglayabildiğinden bu du-

rummahkeme tarafından dosyanın diğer boyutlarıyla birlikte dikkate

alınmalıdır. (Akyüz, 2000) Bu çerçevede boşanan ebeveynin müstak-

bel eşinin çocuk ile ilişkisi ya da bu konudaki istekliliği de değerlen-

dirilmelidir.

Çocuğun kendisine velayet verilmeyen diğer tarafla kişisel ilişki-

sinin gözetilecek olması da önemlidir. Çocuğun sağlıklı gelişmesi için

anne ve babası ile süreklilik arz eden, bakım, ilgi, sevgi, destek, ko-

ruma, disiplin ve anlayış içeren bir ilişki yürütmesine bağlıdır (Akre,

1992). Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin çocuğun yük-

sek yararına olduğu durumlar dışında, ana babasından ayrılmama

hakkını düzenleyen 9. maddesinin 3. bendine göre, “Taraf devletler,

ana babasından ya da bunlardan birinden ayrılmasına karar verilen

çocuğun, kendi yüksek yararına aykırı olmadıkça, ana babanın ikisiy-