Background Image
Previous Page  343 / 421 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 343 / 421 Next Page
Page Background

İş Hukukunun Emredici Yapısı Işığında Rekabet Yasağı Sözleşmesi

342

sağı sözleşmesinin geçerliliği ve bağlayıcılığını bir takım sıkı kuralla-

ra bağlamaktadır. Bahsi geçen sıkı kurallar ise esasen, iş hukukunun

emredici norm teorisine getirdiği yapısal farklılaşmanın temel gayesi

olan, taraflar arasındaki eşitsizliğin giderilmesi ve bir denge meka-

nizması kurulması amacına paraleldir. Bu bakımdan iş hukukunun

bu kendisine özgü normatif emredici yapısı, işçi ile işveren arasında

akdedilen rekabet yasağı sözleşmelerinde de kendini göstermektedir.

Bu kapsamda rekabet yasağına ilişkin sınırlamalar getiren norma-

tif emredici düzenlemeler, rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabil-

mesi ve işçiyi bağlaması için bir dizi koşulun gerçekleşmesini zorunlu

kılmaktadır. Geçerlilik koşullarından birinin veya tamamının yoklu-

ğu, rekabet yasağı sözleşmesinin geçersizliğine (kesin hükümsüzlük)

neden olacaktır. Geçerlilik şartlarının dar anlamda emredici nitelik

taşımasından dolayı, geçerlilik koşullarından birinin veya tamamının

yokluğu, hâkim tarafından re ’sen nazara alınmalıdır.

Yine işçinin çalışma ve sözleşme özgürlüğüne yönelik ciddi bir

müdahale anlamı taşıyan rekabet yasağı sözleşmeleri, haklı işletmesel

menfaatlerin korunması için gerekli olduğu ölçüde geçerli kabul edil-

mektedir. Bu nedenle, Türk Borçlar Kanunu’nun 445’inci maddesinde

rekabet yasağına ilişkin sözleşmelerin zaman, yer ve konu açısından

sınırlandırılmasına ilişkin düzenlemeler kabul edilmiştir. Dolayısıyla,

rekabet yasağı sözleşmeleri ancak zaman, konu ve yer sınırlamaları

dâhilinde geçerli olabilecektir. Söz konusu sınırlamaları somut olayın

özelliklerine göre makul düzeyde aşan aşırı nitelikteki rekabet yasağı

sözleşmeleri, EBK’da karşılığı bulunmayan TBK m.445/2 hükmü çerçe-

vesinde, hâkim tarafından bütün durum ve koşullar serbestçe değer-

lendirilerek, kanunda öngörülen sınırlar dâhiline indirilebilir. Ancak

yer, zaman ve işlerin türü bakımından hiçbir sınır getirmeyen, mutlak

ve genel nitelikteki rekabet yasağı sözleşmeleri tamamen geçersiz ka-

bul edilmelidir. Zira mutlak ve genel nitelikteki rekabet yasağı sözleş-

meleri, kişilik haklarına ve dolayısıyla dar anlamda emredici normla-

ra aykırılık oluşturacaktır. Dahası, mutlak ve genel nitelikteki rekabet

yasağı kayıtları açısından TBK m. 445/2’nin uygulanma alanı bulma-

sı, uygulamada da sorunlara yol açabilecektir. Dolayısıyla, mutlak ve

genel nitelikteki rekabet yasağı sözleşmeleri açısından TBK m. 445/2

hükmü uygulama alanı bulmamalıdır.