

TBB Dergisi 2015 (118)
İslam Safa KAYA
357
sı gerektiği ve bu planın da Akdeniz Aciliyet Protokolü’ne
36
(Mediter-
ranean Emergency Protocol) uygunluk taşımasının şart olduğu ifade
edilmektedir.
Yapıların ortadan kaldırılması başlıklı 20. maddede ise, operatö-
rün, artık terk edilerek kullanılmayan offshore yapıları yetkili ulusla-
rarası organizasyonun ortaya koyduğu esasları dikkate alarak ortadan
kaldırması gerektiği ifade edilmiştir. Bu ilgili bölgedeki seyir güvenli-
ği için şart koşulan bir yükümlülüktür. Maddede geçen yetkili ulusla-
rarası organizasyon ifadesinden kastedilenin de IMO olduğu söylene-
bilir. Zira, IMO’nun bu esasları ortaya koyan düzenlemesi mevcuttur.
37
Protokolün 21. maddesinde özel koruma altında olan alanlara iliş-
kin hüküm getirilmiştir. Buna göre, Akdeniz’deki özel koruma altın-
da olan alanlara ilişkin offshore faaliyet izni verecek olan yetkili taraf
devlet, bu izini daha sıkı şartlara tabi tutmalı ve hatta bazı aktiviteleri
sınırlandırmalıdır. Bunu yaparken de uluslararası hukukun çizdiği
çerçeve içerisinde kalmalıdır.
Her ne kadar devletçi bir yaklaşımı esas alarak birtakım eksiklik-
ler taşıyor olsa da bu Protokol, Akdeniz’deki offshore faaliyetlerinin
sürdürülebilir gelişimi açısından uygulanabilir bölgesel idare sistemi-
ni getiren ilk düzenlemedir. Ancak uygulamaya da bakılarak çeşitli
açılardan yeniden değerlendirilmesi gerektiği de söylenebilir. Bu saye-
de gelişen offshore petrol ve doğalgaz faaliyetlerinin en başından en
sonuna kadar geçen sürede mevcut tespitlere ilaveten yeni bakış açıla-
rı da getirilmiş olacaktır. Bu değerlendirme yapılırken iki temel aşama
esas alınmalıdır. Birincisi, sismik tarama sürecidir. Özellikle, teknolo-
jik gelişmelere rağmen sismik araştırma esnasında ortaya çıkan gürül-
tü, deniz memelileri için oldukça önemli ve kronikleşmiş bir kirliliktir.
Bunun dışında, daha birçok bilinmeyen olumsuz etkisinin olduğu da
ifade edilebilir. İkinci olarak dikkate alınması gereken konu ise birinci
aşamada gerçekleştirilenler doğrultusunda mevcut offshore yapıları-
nın da yeniden dizayn edilmesidir. Ancak bu konuda atılacak adımla-
rın daha harmonize bir yönetim ile gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
36
Protokol metni için bkz.
http://www.unep.ch/regionalseas/main/med/mede-mer.html , (Erişim Tarihi: 24.10.2014)
37
Düzenleme için bkz.
http://www.imo.org/blast/mainframe.asp?topic_id=1026,
(Erişim Tarihi: 24.10.2014)