Background Image
Previous Page  202 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 202 / 617 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (119)

Serkan AĞAR

201

edimine karşı verilen bir ivaz niteliğinde değildir. Yapılan hukuki işle-

min dış görünümü maddi içeriğine uymadığı için bu gibi durumlarda

menfaat aktarımı “örtülü”dür. Vergiden kaçınmak üzere yapılan bu

tür sözleşmeler “peçeleme sözleşmesi” olarak nitelendirilir.

5520 sayılı KVK’nın transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç

dağıtımını düzenleyen 13. maddesi gerçekleşen olay yerine ikame edi-

lecek varsayımsal olayı da tespit etmiştir. Bu sebeple 213 sayılı VUK’un

3/B maddesinin peçeleme işlemlerine uygulanması durumunda karşı-

laşılan sakıncaları içermez.

Kanundan kaçınmanın kanunda düzenlenmesi, bu müessesenin

varlık sebebine ters ise de, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü ka-

zanç dağıtımı, esasen, kanundan kaçınmadır. Zira kanundan kaçınma

kanun koyucunun öngörmediği ve fakat istemediği bir sonucun orta-

ya çıkmasının önlenmesine yönelik hukuki bir sigorta görevini yeri-

ne getirir. Bunun da kanunda düzenlenmesi beklenemez. Ancak 5520

sayılı KVK’nın 13. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden transfer

fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı bu haliyle kanundan

kaçınmayı yasaklayan bir hükme, diğer bir deyişle kanuna aykırılıktır.

Ancak kanun koyucunun bu durumu açıkça öngörmüş ve düzenlemiş

olması, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımının ka-

nundan kaçınma olarak tanımlanan hukuki niteliğini değiştirmez.

Vergi idaresi ve yargı, peçeleme sonucuna ekonomik yaklaşımla

varır. Bu konuda ispat külfeti, kural olarak, vergi mükellefine aittir.

Vergi idaresi ise, sadece vergi kaçırmaya yönelen iradenin varlığını,

yemin ve vergiyi doğuran olayla ilgisi olmayan şahit ifadesi

190

dışında,

her çeşit delille ortaya koyabilir. Vergi mahkemesi de delilleri resen

araştırma ilkesi

191

çerçevesinde araştırır.

192

Ayrıca peçelemenin varlığı

için şart olan vergi kanununun emredici hükmünün özel hukuk şekil-

190

213 sayılı VUK m. 3/B, c. 3: “Vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunma-

yan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz.”

191

2577 sayılı İYUK m. 20/1: “Danıştay ile idare ve vergi mahkemeleri, bakmakta ol-

dukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yaparlar. Mahkemeler

belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bil-

gilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilirler. Bu husustaki

kararların, ilgililerce, süresi içinde yerine getirilmesi mecburidir. Haklı sebeplerin

bulunması halinde bu süre, bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir.”

192

Ayrıntılı değerlendirmeler için bkz. Recep İbiş, Vergi Yargılamasında Re’sen Araş-

tırma İlkesi, Ankara, 2013.