

Doğu Akdeniz’de Hidrokarbon Kaynakları ve Uluslararası Hukuka Göre Bölgedeki Kıta Sahanlığı ...
518
Ada’nın çevresindeki deniz alanlarında TPAO’na petrol ve doğalgaz
arama ve çıkarma ruhsatları vermiştir.
53
Bu çerçevede yürütülen sis-
mik faaliyetler bağlamında, son olarak 20 Ekim 2014 tarihinde
Barbaros
Hayrettin Paşa Sismik Araştırma Gemisi
Kıbrıs’ın güneyinde sismik araş-
tırmalara başlamıştır.
54
Böylece, GKRY’nin tek taraflı ve gayri meşru
olarak ilan ettiği Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölgesi ve buradaki fa-
aliyetlerinin tanınmadığı tescillenmiştir.
Doğu Akdeniz havzasında bir devletin deniz yetki alanları sınır-
larını sadece ikili anlaşmalar ile belirleyebileceğini düşünmesi teorik
olarak doğru görünmekle beraber, hukuk teorisi açısından yapılacak
anlaşmanın arkasındaki güç dengesinin önemi de göz ardı edilme-
melidir. Bu bakımdan, Türkiye için en kötü durum, kendisine karşı
ittifakları dengeleyecek ve bunlara karşı etkili işbirliği geliştirebilecek
bölgesel ve/veya uluslararası müttefik bulamayarak tek başına kalma
ve bölgede yapılacak önemli projelerden dışlanma olasılığıdır.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki son gelişmeler çerçevesinde dik-
katle değerlendirmesi gereken hususlardan birisi de bölgede oluşan
yeni politik dengelerdir. Söz konusu bu yeni dengeler havza ile ilgili
güvenlik anlayışının değişmesine de neden olmaktadır. İsrail, Yuna-
nistan ve GKRY’nin Doğu Akdeniz’de birlikte oluşturmaya çalıştıkları
güvenlik çemberi bu durumun en somut örneklerindendir. Son gün-
lerde bu ittifaka, iktidarı darbe ile
Mursi
’den devralan
Sisi
idaresinde-
ki Mısır’ın da katıldığı görülmektedir. Nitekim yukarıda belirtildiği
gibi, bu devletlerin Türkiye’yi dışlayarak yayınladıkları Kahire Dekla-
rasyonu Türkiye’nin yalnızlaştığına işaret etmektedir.
55
Bu çerçevede,
“Türkiye’nin manevra alanını daraltacak ikili kutuplardan kaçınarak oluşabile-
cek karşı denge grupları engellenmeli ve mümkün olan en geniş alanda bölgesel
politikalar geliştirmeye çalışılmalıdır… Türkiye dışlanan ve yalnızlaşan taraf
olmamaya azami özeni göstermek zorundadır.”
56
53
KKTC Bakanlar Kurulunun Kararı için bakınız, KKTC Resmi Gazetesi, Sayı: 161,
22 Eylül 2011.
54
Hürriyet, 21 Ekim 2014.
55
Supra., s. 11.
56
Davutoğlu, op. cit., s. 402 ve 405.