

TBB Dergisi 2015 (119)
Sami DOĞRU
519
D. Deniz Alanlarının Sınırlandırılması Hukuku
1. Genel Olarak
Deniz alanlarının sınırlandırılması, kodifikasyon süreci kapsa-
mında
uluslararası sözleşme
hükümlerine yansıyan hukuk kuralları ile
UAD
ve diğer
hakem mahkemelerinin
kararları doğrultusunda gelişen
örf ve adet hukuku kuralları çerçevesinde yapılmaktadır. Dünyada
mevcut deniz sınır uyuşmazlıklarının devletler arasında gerçekleştiri-
len görüşmeler sonucunda imzalanan anlaşmalarla yapıldığı dikkate
alındığında,
57
devlet uygulamalarının
da bu hukukun gelişimine büyük
katkısı göz ardı edilmemelidir. Bu çerçevede,
“Denizlerin Anayasası”
olarak adlandırılan
1958 Cenevre Sözleşmeleri
ile
1982 Deniz Hukuku Söz-
leşmesi
deniz alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin genel prensipleri
belirleyen sözleşmelerdir.
58
Başlangıçta, uluslararası
sözleşme
59
hükümleri ve
yargı kararları
ile
formüle edilen sınırlandırma ilkelerinin daha çok
genel prensiplerden
müteşekkil olduğunu belirtmekte fayda görülmektedir. Bu neden-
le, şimdi mevcut ya da gelecekte ortaya çıkacak bütün sınırlandırma
uyuşmazlıklarına doğrudan uygulanabilecek belirli prensipler söz ko-
nusu değildir. Diğer taraftan, her sınırlandırma, bu kapsamda Doğu
Akdeniz’deki deniz alanlarının sınırlandırılması, sınırlandırma esna-
sında dikkate alınmasını gerektiren kendine özgü (unique) ‘özel du-
rumları/özellikleri (faktörleri)’ bünyesinde barındırır. Her ne kadar
Doğu Akdeniz’de çizilecek sınırların yerini kesin olarak belirleyecek
57
David Anderson, “Recent Decision of Courts and Tribunals in Maritime Boun-
dary Cases”, International Maritime Boundaries, Ed.: David A. Colson ve Robert
W. Smith, Vol. VI, Martinus Nijhoff Publishers, Doderecht, 2011, s. 4119.
58
Churchill ve Lowe, loc. cit.
59
1982 Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin deniz alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin
hükümleri, tarihe III. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Konferansı olarak geçen
konferansta şekillenmiştir. Usule ilişkin ilk toplantısı 3 Aralık 1973 tarihinde New
York’ta başlayan anılan konferans, öze ilişkin çalışmalara 20 Haziran 1974 tari-
hinde Karakas’da başlamış ve çeşitli aralıklarla, kimi yıl bir, kimi yılda iki dönem
olmak üzere, toplam on bir dönem çalışarak “1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hu-
kuku Sözleşmesi metnini hazırlamıştır. Sami Doğru, Uluslararası Hukukta Kıta
Sahanlığı ve Ege Denizi Kıta Sahanlığı Uyuşmazlığı, AÜ Basımevi, 2001, s. 29-30.
Bu konferansta sınırlandırmaya ilişkin olarak yapılan görüşmelerde iki farklı dü-
şünce akımı karşı karşıya gelmiştir. Biri eşit uzaklık metodu taraftarı olan düşünce
akımıydı. Diğeri ise, daha esnek olan hakkaniyet prensipleri taraftarı olan düşün-
ce akımıydı. Hugo Caminos, “Introduction”, Law of the Sea, Ed.: Hugo Caminos,
Ashgate, 2001, s. xiii.