Background Image
Previous Page  170 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 170 / 617 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (120)

Kahan Onur ARSLAN

169

lerin ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, doğum, felsefi inanç,

milli veya sosyal köken ve siyasi veya diğer fikir yahut düşünceleri

ile ekonomik güçleri ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım

yapılmaksızın ve hiç kimseye ayrıcalık tanınmaksızın, eşitlik ilke-

si içinde uygulanacağı; infazda zalimane, insanlık dışı aşağılayıcı ve

onur kırıcı davranışlarda bulunulamayacağı vurgulanmış ve infazın

temel amacı olarak, genel ve özel önlemeyi sağlamak ve toplumu suça

karşı korumanın yanı sıra

hükümlünün yeniden sosyalleşmesini teşvik et-

mek, üretken ve kanunlara, nizamlara ve toplumsal kurallara saygılı, sorum-

luluk taşıyan bir yaşam biçimine uyumunu kolaylaştırmak

hükmüne de yer

verilmiştir.

57

Bu sebeple, koruma tedbirlerinin her şeyden önce infaza

ilişkin olarak belirlenen bu ilke ve amaçlar doğrultusunda uygulan-

maları gerekmektedir.

Keza koruma tedbirlerini düzenleyen normlar ihdas edilirken de

yine insan onuru kavramı göz önünde bulundurulmalıdır. Çünkü uygu-

lanmaları için görünüşte haklılığın yeterli olduğu yani herhangi bir yar-

gılama süreci tamamlanmadan uygulanabilen koruma tedbirleri, her ne

kadar güvenliğin önemli bir teminatı olsalar da aynı zamanda özgürlük

karşısında bir tehdit olma konumundadırlar. Dolayısıyla bu tedbirlerin

ve bu tedbirleri uygulayacak mercilerin insan onuruna zarar verebilecek

araçlarla donatılması özgürlük adına sakıncalar doğurabilir.

V. SONUÇ

İnsan onuru kavramı günümüzdeki anlamından çok farklı olsa da

ilk çağlardan beri bir takım hakların dayandığı temel bir ilke olarak

karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde en basit haliyle, insanın sadece

insan olması sebebiyle değerli ve saygıya layık bir varlık olması şeklin-

de tanımlanabilecek olan insan onuru kavramı sosyal, felsefi, teolojik,

hukuki boyutları olan oldukça kapsamlı bir kavramdır.

Modern çağda artık insan onuru, bireyin en yüksek içsel değeri ve

kişiliğin odak noktası olarak kabul edilmektedir. Bu bakımdan insan

onuru da tıpkı insan hakları gibi insan olmaya hiçbir kısıtlama ya da

ayrım olmaksızın bağlı olması gereken ve ancak bu şekilde evrensel

geçerliliği güvence altına alınabilecek olan bir kavramdır.

57

İçel, s. 83.