

Bir Kavram Olarak İnsan Hakları ve Çeşitli Açılardan Sınıflandırılması
22
Diğer taraftan haklarla ilgili bir iddia, başka bir ifadeyle, “buna
hakkım var”, bir hatırlatma ya da bir referanstan ibaret değildir; bu,
aynı zamanda, bir fiilde bulunulmasına ilişkin güçlü bir talebin de
temelidir. Bu talep de, hak sahibinin ayrıcalıklı konumuna dayanan,
özgül sosyal pratikler dizisini devreye sokar. “
Bir hakkı talep etmek, şey-
leri gerçeğe dönüştürür.
”
66
Bu yönüyle hak, özgürlüğün somutlaşmış bir
mel siyasi ve özellikle de ahlakî anlamı vardır. Bunlardan ilkinde, bir şeyin doğru
(haklı) olduğundan, doğru (haklı) bir fiilden söz edilir. Örneğin fakirlere yardım
etmek doğrudur; hırsızlık yapmak yanlıştır. Burada hareket noktası, istenen fiilin
‘doğruluğu’ ve ödev yükümlüsünün ‘doğru olanı’ yapma borcudur. Ancak be-
lirtilmelidir ki, (A)’nın (X)’e sahip olması hali ‘doğru’ olmakla birlikte, (X)’i yap-
ma hakkına sahip değilse; bazı açılardan hak sahibi olma durumuna göre daha
zayıf bir konumda olacaktır. Örneğin sadece doğruluk, başka değerlendirmeler
karşısında doğası gereği üstünlük sağlayamaz. Başka bir ifadeyle, bir hakkın yok-
luğunda, (A), (X)’i yapmaya özel olarak yetkili değildir. Ayrıca (A)’ya sağlanan
korumalar onun tasarrufunda değildir; (A) hak taleplerini ileri sürmeye yetkili
değildir ve bunun sonuncunda da ödevli olana özel olarak bağımlı durumdadır.
Cranston, s. 314.; Donnelly, İnsan Hakları, s. 19.; Öğütçü, s. 558. İkinci anlamda
ise, bir kimsenin bir şey için bir hakka sahip olduğundan, o şey üzerindeki yetki-
sinden söz edilir. Hak, hukuk düzeni tarafından tanınan yetkidir. Daha net ifade
etmek gerekirse hak, ‘yasal yetkidir’. Hak, sahibine bir şeyi yapabilme yetkisi ve-
rirken, başkalarına da bu yetkinin kullanılmasına engel olmama, saygı gösterme
yükümlülüğü getirir. (X)’i yapma hakkına sahip olmak, (X)’e sahip olmaya, ondan
yararlanmaya özel olarak yetkili olmak demektir. Yetki anlamında hak, sahibine
mevcut hukukî durumu değiştirme veya yeni bir hukuki sonuç yaratma imkânı
verir. Doğal olarak da muhatabına bir sorumluluk yükler. Polisin ehliyet sorma
yetkisi gibi. Bu konuda da hakkın sahibi serbesttir. Kişi hakkını kullanmaya zorla-
namaz. Hak sahibi, takdir hakkının da sahibidir. Tüm bu unsurlar, hakkın özünü
oluşturmaktadır. Genellikle de hak sözcüğü hukukta bu ikinci anlamında kullanı-
lır. Bu anlamda hak kavramı, özgürlük kavramını da içine alır; ancak herhangi bir
şeyi devletten ya da onun aracılığıyla bireylerden isteme yetkisi olarak düşünül-
düğünde, ondan farklı bir anlam taşır. Tüm haklar, sahibine, olumlu yada olum-
suz bir istekte bulunma yetkisi verir. Böylelikle haklar, hem negatif hem de pozitif
taleplerin dayanağını oluşturur. Başka bir ifadeyle, talep edilebilirlik bir hakkın
doğasında vardır. Fransa’da 2007 yılında kabul edilen ve “Yargı Önünde Talep
Edilebilir Konut Hakkı” adlı Kanun, içerisinde bulunan talep edilebilirlik ibare-
si nedeniyle eleştirilmiş, bunun gereksiz bir niteleme olduğu belirtilmiştir. Ay-
rıntılı bilgi için bkz. Eric Sales, “Yargı Önünde Talep Edilebilir Konut Hakkı’nın
İki Yönü”, Çev.: Begüm Yıldız, İçinde: Anayasal Sosyal Haklar, Ed.: İbrahim Ö.
Kaboğlu, Legal Yayınevi, İstanbul 2012, s. 95-98.; Donnelly, İnsan Hakları, s. 19.;
Kaboğlu, Özgürlük, s. 14.; Çoban, İnsan Hakları, s. 188-189.; Mumcu/Küzeci, s.
16.; Öğütçü, s.558, : Uygun, Kuram, s. 4.; Vahap Coşkun, “İnsan Hakları Kapsamı
Üzerine Tartışmalar ve Liberal Perspektif”, İçinde: Prof. Dr. Ergun Önen’e Arma-
ğan, MÜHFY, İstanbul 2003, s.578;Mustafa Erdoğan, Anayasal Demokrasi, Siyasal
Kitabevi Yayımları,3.Baskı, Ankara 1999, s. 163.; Bulut, Sosyal Haklar, s. 7.
66
Donnelly, İnsan Hakları, s. 20.