Background Image
Previous Page  25 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 25 / 617 Next Page
Page Background

Bir Kavram Olarak İnsan Hakları ve Çeşitli Açılardan Sınıflandırılması

24

Diğer taraftan öğretide, hak ve özgürlük kavramlarının aynı anla-

ma geldiği, hak ve özgürlüğün aslında bir tek hukuksal gerçeğin sade-

ce farklı iki yönünü oluşturduğu belirtilmektedir.

81

Buna göre, özgür-

lük bir haktır; ancak, hak da özgürlükle gerçekleşebilir.

82

Bunlardan

biri olmadan diğeri olamaz. Hayata geçirilecek bir hak yoksa özgürlü-

ğün bir anlamı olmayacağı gibi, özgürlük yoksa hakkın da bir anlam

ve değeri yoktur. Hak, özgürlüğün temeli ve konusunu oluştururken;

özgürlük ise hakkın gerçekleşme aracıdır.

83

Kısaca özgürlük, herhangi bir zorlamayamaruz kalmamak demek-

tir.

84

Daha somut olarak özgürlük, bireyin özel alanı içinde zorlamadan

uzak olması, onun herhangi bir fiili gerçekleştirme imkânlarının hak-

sız yere sınırlanmaması durumudur.

85

Bir hak olmaktan çok yapabilme

gücü niteliğinde olan özgürlük, toplumun bireye tanıdığı serbestçe ha-

reket etme alanıdır.

86

Bu serbesti, kaynağını insanın doğuşunda bulan,

insanın insan olduğu için sahip olduğu bağımsızlığın (otonominin)

durumunda, otomobil hak sahibinin ister garajında beklemekte olsun ister olma-

sın, ister hak sahibi tarafından ödünç verilmiş olsun olmasın, ister çalınmış daha

sonra iade edilmiş olsun isterse olmasın, hırsızın yakalanıp yakalanmadığı önemli

olmaksızın, hak sahibi otomobili üzerinde mülkiyetten kaynaklanan hakların ta-

mamına sahiptir

.

Donnelly, İnsan Hakları, s. 22.; İnfaz imkânı, hakkın kendisi-

ni vurgulamakla birlikte, hakkın kendisini yaratamamaktadır. Buna ilişkin özel

hükümler olmamasına rağmen haklar hukukça tanınabilmektedir. Vatandaşların

Anayasa’daki eşitlik ilkesine dayalı hakları örnek olarak gösterilebilir. Bu neden-

lerle infaz, yerine getirme hususu hukuksal haklar için esaslı bir nitelik değildir.

Yücel, 2010, s. 338.; Öğretide, bir hakkın, yetki, talep, tanınma (saygı gösterilme)

dışında muafiyet gibi dördüncü bir unsuru da içerdiği belirtilmektedir. Buna göre

muafiyet, hak sahibine yasalardan istisna edilme yetkisi verir. Muhatabının da

yetkisini kısıtlar. Ayrıntılı bilgi için bkz. Hohfelf Wesley, Fundamental Legal Con-

ceptions as Appolied in Judicial Reasoning, 1919, s. 25 den nakleden, Çoban, İnsan

Hakları, s.189.

81

H. Nail Kubalı, Anayasa Hukukunun Genel Esasları ve Siyasi Rejimler, İstanbul

1964, s. 318.

82

Mumcu/Küzeci, s. 14.; Kaboğlu, Özgürlük, s. 15.; Öğütçü, s. 559.

83

Kaboğlu, Özgürlük, s. 15.; Ünlü düşür Kant da hakkı, özgürlükten hareketle ta-

nımlamaktadır. Ona göre, hak, bireyin, diğer bireyler ile bağdaşır özgürlükleri

toplamıdır. Bütün bunlar özgürlükle hakkın bağlantılı olduğunu göstermekle

birlikte, bu iki kavramı bir kalıp içinde açıklamaya çalışmak da hukukun pratik

amacı bakımından doğru değildir. Öyleyse pozitif hukukun gereklerine uygun

olarak özgürlüğü de tanımlamak gerekmektedir. Aktaran, Mumcu/Küzeci, s. 16.

84

Öğütçü, s. 558.

85

Mustafa Erdoğan, “İnsan Haklarına Kavramsal Bir Yaklaşım”,

YTD

, Sy.21, 1998,

s.8

86

Öğütçü, s.559; Mumcu/Küzeci, s. 11.