Background Image
Previous Page  234 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 234 / 617 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (120)

Doğukan NİŞANCI

233

karşı çocukların cinsel istismarı suçunun nitelikli halini oluşturacağı

genel olarak kabul edilmiştir.

85

Bir görüşe göre failin, organ veya ci-

sim sokma eyleminin aktif veya pasif süjesi olması aranmamaktadır.

Bu nedenle organ veya cisim sokan kim olursa olsun, eyleme rızanın

bulunmadığı ya da rızanın hukuken geçerli olmadığı ve taraflardan

birinin maddede öngörülen çocuklardan biri olduğu durumlarda suç

oluşacaktır.

86

Yargıtay ise yaşı küçük mağdurun cinsel organının kendi

vücuduna sokturan failin eylemini, cinsel istismar suçunun basit ha-

lini oluşturacağını, failin “organ sokma” fiilini düzenleyen 103.mad-

denin 2.fıkrası uyarınca cezalandırılmayacağını benimsemiştir.

87

Ka-

naatimizce madde metni yorumlandığında; kimin vücudu olduğuna

dair

–fail ya da mağdur-

herhangi bir kısıtlama getirilmeksizin fiilin

vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle işlenmesi halin-

de suçun nitelikli halinin oluştuğu kabul edilmektedir. Bu bakımdan

Yargıtay’ın yukarıda belirtmiş olduğumuz kararındaki nitelemenin

aksine yaşı küçük olan mağdurun cinsel organını failin zorla kendi

vücuduna sokturması fiilinin de çocukların cinsel istismarı suçunun

nitelikli halini oluşturacağı muhakkaktır. Zira fail tarafından kendi

vücuduna organ veya cisim sokturularak istismar edilen çocuğun,

kendisine organ veya sair bir cisim sokulan çocuktan daha az mağdur

olduğu veya cinsel yönden daha az istismar edildiği söylenemez.

88

ii. Suçun Manevi Unsuru

Doktrindeki bir görüş, TCK m. 103/II bakımından özel kastın

aranması gerektiğini kabul etmektedir.

89

Doktrinde çoğunlukla kabul

85

Parlar/Banko, s.102; Akçin, s.110; Özbek/Kanbur/Doğan/Bacaksız/Tepe, s. 369.

86

Necati Meran, Kişilere Karşı Suçlar, Ankara, 2005, s. 353; Parlar/Hatipoğlu, s. 170.

87

Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 08.10.2013 tarihli ve 2013/7470 E. 2013/10266

K. sayılı kararı ve Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 03.05.2010 tarihli 2009/14703 E.

2010/3231 K. sayılı kararı [Sinerji İçtihat Bankası, yararlanma tarihi 08.01.2015].

Aynı doğrultuda bkz. Gültaş/Gündüz, s. 55; Memiş Kartal, s. 183.

88

Aydın, s.35.

89

Şen, s. 399. Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 10.02.2014 tarihli ve 2012/4067 E.

2014/1289 K. sayılı kararında “Sanığın olay tarihinde üzerinde iç çamaşırı bulu-

nan mağdurun makatına parmağını soktuğu anlaşılmakla; çocuğun nitelikli cinsel

istismarı suçunda, organ veya sair bir cisim sokulan bölgenin cinsel bölge olması-

nın yeterli olup, cinsel arzuları tatmin amacıyla yapılması suçun oluşması için şart

olmadığından, sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismar suçundan mahkûmiyetine

karar verilmesi gerekir.” ifadelerine yer verilmiştir. [Sinerji İçtihat Bankası, yarar-

lanma tarihi 08.01.2015]