

TBB Dergisi 2015 (120)
Yusuf Ziya POLATER
319
Savcı sayısının yetersizliği ve nöbet ayarlamaları gibi nedenlerle,
büyük iller hariç diğer adli birimlerde genellikle nöbet tutan savcılar,
aynı zamanda mesaiye de devam etmektedirler. 75 milyon nüfusu olan
ülkemizde, sadece 4 bin civarında Cumhuriyet savcısının olması,
80
her savcıya yıllık 1400 civarında soruşturma evrakının düşmesi,
81
hu-
susları nazara alındığında bahsettiğimiz kabilden aramaların sık-sık
yapılması, hatta geceleri geç vakte kadar devam etmesi, savcıların
tahammül sınırlarını zorladığı gibi, önemli olaylara gereken önemi
vermelerini de engellemektedir. Ayrıca kolluk görevlilerinin her olaya
ilişkin savcıyı arayarak talimat almaları nedeniyle, adli olayı sahiple-
nerek inisiyatif almamaktadırlar. Bu durum, adli kolluk amirleri için-
de benzer sonucu doğurmaktadır.
Yaşanan bir başka sorun da savcıların, bir nöbette onlarca benzer
olaya talimat vermeleri nedeniyle, kolluğun hangi olay için talimat al-
dığını, hangi olay için almadığını bilmelerinin mümkün olmamasıdır.
Bu da denetim imkanını ortadan kaldırmaktadır. Bu talimatlar, daha
sonra imzalanmak üzere savcının önüne getirildiğinde, hangi talimatı
verip-vermediği noktasında tereddütler yaşanmakta, bu da kolluk ve
savcı ilişkilerinde güvensizliğe yol açmaktadır.
Adli kolluk sistemimizin benzediği Almanya’da 23.05.2005 tari-
hinde “
Savcı ile kolluğun birlikte çalışmalarına ilişkin genelge
” adıyla bir
genelge çıkarılmıştır. Buna göre; basit yaralamalar, hakaret, konut do-
kunulmazlığını ihlal gibi belirlenen 30 tane basit nitelikteki suç tipinin
soruşturmasını, kolluk doğrudan yapmakta ve soruşturma dosyasını
savcılığa iletmektedir. Fakat ağır ve örgütlü suçlar mevzu bahis oldu-
ğunda, savcının emri altında çalışan kolluk birimleri bu soruşturmaları
savcının talimatları doğrultusunda yapmaktadır.
82
Kanaatimizce savcı-
ların ölümlü olaylar, ağır cezalık olaylar, belirlenecek nitelikli olaylar
ve gözaltı tedbirini gerektiren olaylarda aranması yerinde olacaktır.
Bu yönde bir düzenleme yapılmasının sistemin daha etkin işlemesine
yol açacağı kanaatindeyiz. Birkaç yıl önceye kadar veraset ilamları ve
bakaya suçları gibi birçok uyuşmazlık adliyelerin görevindeyken, ge-
rekli yasal düzenlemeler yapılarak bu hususlarda karar verme yetkisi
ilgili kurumlara devredildi. Bu düzenlemeler özellikle mahkemelerin
yoğunluğu noktasında kısmı bir rahatlama sağladı. Yukarıda bahsetti-
80
http://www.hsyk.gov.tr/hakim-savci-istatistikleri.pdf(05.01.2015)
81
http://www.hsyk.gov.tr/dosyalar/HSYK-2011-Yili-Faaliyet-Raporu.pdf, s. 45,
(05.01.2015)
82
Yenisey, s. 31.