Background Image
Previous Page  406 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 406 / 617 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (120) 

Ferhat KARABULUT / Ersin KARAPAZARLIOĞLU / Hamza TOSUN

405

ğerlendirmesinin mahkemeler tarafından yapılması ve bir an önce

yargılamanın başlatılması düşüncesinin yattığı belirtilmektedir. Bu

düşüncenin oluşmasında da hem Yargıtay hem de müfettişler tarafın-

dan savcıların

kovuşturmaya gerek yoktur

kararlarına yönelik olumsuz

eleştirilerinin yattığı söylenmektedir. Aksine olayla ilgili tüm deliller

toplandıktan ve şüpheli ile delil arasındaki bağ kurulduktan sonra id-

dianamenin hazırlanması gerektiği, soruşturmanın ancak bu işlemler

yapıldıktan sonra tekemmül edebileceği ve bu durumun iddianamele-

rin eksik hazırlanmasına ve gereksiz olarak yargılama evresine geçil-

mesine veya uzun yargılamaya sebep olduğu belirtilmektedir. Görü-

şülen bir hâkim bu durumu şöyle özetlemiştir:

“ Aslında yeni CMK hazırlanırken niyet, soruşturma aşamasında her

türlü delilin ikame edilmesi ve iddianame kabul edildikten sonra hâkimin yeni-

den delil toplama ihtiyacı olmayacak şekilde davanın başlaması hedeflenmişti.

Ancak, savcılığa yönelik “sen karar verme yargı karar versin” gibi olumsuz

eleştiriler, savcılarımızın her olay için iddianame hazırlamasın

ın

ve yetersiz

delille davaların açılmasının sebeplerinden birisi olmuştur. ”

Bir başka hâkim ise:

“Savcılarımız

ın iş yoğunluğu nedeniyle

CMK 170/2 maddesindeki ye-

terli şüphe kavramından hareketle meydana gelen somut olayla ilgili detaylı bir

delil araştırması yapmadan iddianame hazırlama temayülleri var. Kolluğun

hazırladığı fezleke ile yetiniliyor. Aksine kolluğa ne tür delillerin toplanacağı

konusunda talimatları savcılarımızın vermesi gerekir. Kolluk ne getirir ise id-

dianame onun üzerine bina ediliyor”

.

demektedir. Başka bir hâkim ise, “

Olay, sanık ve deliller arasında bağ-

lantı kurulmadan torba iddianameler hazırlanıyor. Bazen dosyalar nüfus kay-

dı, sabıka kaydı ve iddianame dışında bir şey olamadan gönderiliyor”

cüm-

lesiyle soruşturma dosyalarındaki eksikliklere dikkati çekmektedir.

Bu durumun mahkemelerin delil toplama faaliyetiyle uğraşmasına ve

yargılamanın da uzamasına neden olduğu belirtilmektedir.

Asıl sorunun delil toplamada değil de delillerin değerlendirilme-

sinde olduğu ve etkin soruşturma yapılmamasından kaynaklandığı-

nı düşünen hâkimlerimizden birisi bu durumu şöyle özetlemektedir

“Şüphelinin ifadesi alınmadan veya geçici raporla hazırlanan iddia-

nameler var. Bunların önüne geçilmeli. Çok istisnai ve zorunlu şart-