

TBB Dergisi 2015 (120)
Ferhat KARABULUT / Ersin KARAPAZARLIOĞLU / Hamza TOSUN
409
“Önemli olanın bir delillin neden üstün tutulduğunu
n kararda belirtil-
mesi ve diğerlerine göre neden daha fazla itibar edildiğinin açıklanmasıdır”.
Hâkimlerimizden bazıları ise delilleri sınıflandırmanın bir gereklilik
olduğu, özellikle kapsamlı dosyalarda bu tür bir sınıflandırma yap-
manın hâkimlerin işini kolaylaştıracağını ve bu işlemin de soruşturma
evresinde yapılması gerektiğini belirtmişlerdir. Bir kısım hâkim de-
lillerin sınıflandırılmasına gerek olmadığı ve delillerde önemli olanın
hâkimin takdirini etkilemesi olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir.
4.2.3. Sanık İle Delil Arasındaki İlişkinin Kurulması
Görüşülen hâkimlerimiz delil ile sanık arasındaki bağlantı ku-
rulmasının yargılamanın en zor süreci olduğu ve bu evrenin savcılar
ile hâkimlerin dosya üzerinde ayrıntılı olarak çalışmasını gerektiren
bir husus olduğunu belirtmişlerdir. Zira sıradan gibi görünen şeyle-
rin davanın sonucunu değiştirebileceğini ve hiçbir şeyin atlanmaması
gerektiğini belirtmektedirler. Şayet delille sanık arasındaki ilişki ku-
rulamıyor ise hükme gidilemeyeceğini de belirtmişlerdir. Bir hâkim
“
Tamamen emek ve zaman harcamakla alakalı bir durum. Kanunla değil öz-
veri ile halledilebilecek bir husus.”
sözü, delille sanık arasındaki ilişkinin
kurulmasında hâkimlerimizin ne kadar hassas olduğunu göstermek-
tedir. Başka bir hâkimin
“Delilden sanığa gidilebilmesi için elde edilen verilerin kesin olması şart-
tır. Aksi takdirde hâkimlerimizin belirttiği gibi karara gidilemez. Ancak delil
toplamada yaşanan zorluklar ve özellikle birbiri arasında bağlantısı olan olay-
lar ile suç işlemeyi yaşam tarzı haline getirmiş kişilerin yakalanmasında ve
adaletin yerine getirilmesinde kolaylık sağlamak maksadıyla başka ülkelerde
örnekleri görüldüğü gibi veri bankaları kurulabilir
demektedir.
Aynı konuda bir diğer hâkim ise “
DNA bankası kurulmalı artık bu
bir gereklilik. Parmak izi, DNA, vb. kişinin kimliğini tespite yarayan veriler
mutlaka toplanmalı ve bunlar arşivlenmeli”
önerisini getirmektedir. Gö-
rüşülen hâkimlerin genel kanaati soruşturma evresinde delilden şüp-
heliye gidilebilmesi için olay yerinden elde edilenlerin, karşılaştırma-
sının yapılabileceği bir veri tabanı olması gerektiği ve bu hususun da
kişilerin boş yere yargılanmasının önüne geçebilecek ve de adaletin
yerine gelmesini hızlandıracak bir imkân olarak da değerlendirilmesi
gerektiği yönündedir.