

TBB Dergisi 2015 (120)
Tuğçe ÇAKIROĞLU DEMİRÇİVİ
541
4857/m. 2
818/m. 50,51,134
5521/m.7
ÖZET : Dava, işçi alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.Davacı işçi
öncelikle alt işverene dava açmış ve davası kesinleşmiştir.Ancak daha
sonra alacağını temin edemediğinden üst işverene de dava açmıştır.
Davacıya karşı müteselsil sorumlu olanlardan, dava dışı alt işvere-
nin sorumluluğu akitten, davalı asıl işverenin sorumluluğu kanundan
kaynaklandığından; diğer bir ifade ile, asıl ve alt işveren işçilik ala-
cakları yönünden işçiye karşı farklı hukuki sebepler nedeniyle sorum-
lu olduklarından; davacı ile davalılar arasındaki ilişki, dava açıldığı
tarihte yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 51.
maddesi uyarınca, eksik teselsül ilişkisine dayanmaktadır.
Zamanaşımını kesen nedenlerin eksik teselsülde yani BK’ nun
51. maddesine dayanan müteselsil sorumlulukta uygulama olanağı
bulunmaması nedeniyle alt işverene karşı açılan davanın, davalı asıl
işveren yönünden zamanaşımını kesmesi mümkün değildir.
DAVA : Taraflar arasındaki “işçilik alacakları” davasından dola-
yı yapılan yargılama sonunda; Ankara 12. İş Mahkemesi’nce davanın
kısmen kabulüne dair verilen 03.06.2010 gün ve 2008/1014 E. 2010/281
K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üze-
rine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 12.11.2012 gün ve 2010/27244 E.
2012/37151 K. sayılı ilamı ile;
(…1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı ka-
nuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı
dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp
uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yü-
zünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder.
Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını
sona erdirmeyip sadece onu “eksik bir borç” haline dönüştürür ve
“alacağın dava edilebilme özelliğini” ortadan kaldırır.
Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer sa-
vunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkaca-