Previous Page  129 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 129 / 473 Next Page
Page Background

Gümrük İşlemlerine Tabi Tutmadan Ülkeye Eşya Sokma Suçu Üzerine Bir İnceleme

128

İnceleme konusu suçun oluşabilmesi için ise yukarıda sayılan

gümrük işlemlerinden geçmeyen veya eksikliği anlaşılmadan geçen

suça konu eşya için ithal iradesini ortaya koyan “rejim beyannamesi-

nin” gümrük idaresi tarafından onaylanıp kaçağa konu eşyanın (artık

failin ithal iradesinin ortaya çıktığı kabul edilecek) ülkeye sokulma-

sı gerekmektedir.

46

47

Diğer bir ifadeyle, eşyanın ithal iradesi taşıyan

“Rejim Beyannamesi” (Gümrük Beyanı) (4458 s. GK m. 58) verilmesine

rağmen, bu beyannamede yer almayan ama ülkeye sokulan eşyalar

açısından 5607 s. KMK’nın 3. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen su-

çun basit halinin tamamlandığından bahsedilecektir.

48

istenecektir.” Kılıç, s.95, Şahin ise özet beyana aykırılık durumunda olayın ge-

rekçelendirilmesi halinde kabahat veya suç oluşmayacağını ancak özet beyandaki

eksikliklerin gerekçelendirilemediği durumlarda 4458 sayılı GK uyarınca güm-

rük kabahatlerinin (GK m. 237/1-2) uygulanabilir olduğunu vurgulamış ve ancak

rejim beyanına ilişkin aykırılıkların kaçakçılık suçuna vücut verebileceğini ifade

etmiştir. Şahin, s. 16. Ayıca bkz. Erman, Ticari Ceza Hukuku, s. 11, Tokgöz, s. 41,

Karş. için bkz. Danışman, s. 54.

46

Tokgöz, suçun tamamlanma anı olarak beyannamenin tescil veya onaylanma

anını değil, malın millileştiği diğer bir ifadeyle malın fiili ithalatının gerçekleştiği

zamanı kabul etmiştir. Tokgöz, s. 41. Kılıç ise suçun tamamlanma anını Serbest

Dolaşıma Giriş Beyannamesinin tescilinden sonra mallar üzerinde kişinin yeni-

den hâkimiyet kurduğu an olarak belirtmiştir. Kılıç, s.96, Aynı yönde Şahin, s.

28. İthalat beyanının yapıldığı veya gümrük beyannamesinin tescili anında suçun

oluştuğunu savunan görüş için bkz. Necip Deda, Kaçakçılık Kanunu Açıklaması,

Ankara, 1986, s. 51 vd. Çilesiz, bu konuda kaçakçılık suçunun ancak kaçağa konu

eşyanın gümrük bölgesine girmesiyle tamamlanacağını ileri sürmüştür. Çilesiz, s.

93. Aydın ise, failin gümrük idaresinin yapacağı işlemleri yapmasına engel olup

ithal fiilini gerçekleştirdiği, yani eşyayı gümrük işlemlerinin yapıldığı yerden çı-

karıp yurda soktuğu anda suçun tamamlanacağını belirtmiştir. Aydın, s. 115.

47

“Eşya ile ilgili kati ithalat için eşya sahibi ya da temsilcisi tarafından serbest dola-

şıma giriş beyannamesinin verilmesi gereklidir.” Çilesiz, s. 86.

48

Bu hususta diğer bir tartışma suça konu fiilin icrai mi yoksa ihmali mi olduğu

noktasındadır. Gümrük işlemlerine tabi tutmadan ülkeye eşya sokma fiili ince-

lendiğinde kanunun “yap” dediği gümrük işlemlerinin yapılmayarak failin ih-

mali bir hareketinin bulunduğu devamında ise kanunun “yapma” dediği ülkeye

sokma hareketinin ise icari nitelikte olduğu görülmektedir. Bu durumda suçun

ihmali bir suç olduğu varsayımında teşebbüs hususu konusuz kalacak ve ilgili su-

çun gümrük işlemleri açısından gerekli bilgilendirmenin yapılmadığı anda suçun

oluştuğu ileri sürülebilecektir. Ancak önemli olan noktanın fiilin ikinci kısmı olan

icari hareket (ülkeye sokma) olduğu varsayımında failin ülkeye girmeden (örne-

ğin; son kontroller esnasında yakalanması) yakalanması durumunda suç tamam-

lanmadığından teşebbüsten söz edilebilecektir. Kanaatimce suçun tamamlanma

anını ithalin gerçekleştiği yani icari hareketin yapıldığı an olarak almak doğru ola-

caktır. Böyle bir çıkarımda gümrük işlemlerine tabi tutmama şeklinde gerçekleşen

ihmali hareket, son icari hareketin (ülkeye sokma) ön şartı niteliğinde olacaktır.

Keza gümrük işlemlerine tabi tutmama şeklinde ortaya çıkan ihmali hareketi su-

çun tamamlanma anı olarak esas alan yorum suçun lafzıyla örtüşmeyeceği gibi