

TBB Dergisi 2015 (121)
Batuhan AKTAŞ
129
Bir kez daha vurgularsak, gümrük idaresine tescil ettirilmeden
geçici depo yerlerinde bulunan eşyaların, GK m. 35’e göre düzenlenen
özet beyannamede eksik olarak belirtilse dahi, henüz ithal iradesi or-
taya konulmadığı için kaçakçılık suçu oluşmayacaktır. Bu hareketler,
suça hazırlık hareketleri olarak değerlendirilse bile, kanun koyucu bu
hususun cezalandırılmasına ilişkin herhangi bir düzenleme öngörme-
diğinden suçta oluşmayacaktır. Bu hareketlerin, teşebbüs açısından
icra hareketi olup olmayacağı hususu tartışabilir. Ancak kanaatim-
ce, daha gümrük idaresinin gözetiminde olup da, ithal iradesi ortaya
çıkmamış mallar açısından teşebbüse uygun icra hareketleri olarak
görülmesi yerinde değildir.
49
Kaldı ki, 5607 s. KMK’ nın 3. maddesi-
nin 21. fıkrası uyarınca kaçakçılık suçlarının kalkışma suçları olarak
düzenlenmesi göz önünde bulundurulduğunda, daha eşyayı ülkeye
sokma iradesi (rejim-gümrük beyannamesinde bulunmamış) orta-
ya çıkmadan kişileri cezalandırmak saik ve niyeti cezalandırmayan
çağdaş ceza hukuku ile bağdaşmayacaktır. Söz konusu suça teşebbüs
ise rejim beyannamesinin verilmesine rağmen (ithal iradesinin açığa
çıktığı an) kişinin kaçakçılığa konu malları elinde olmayan sebepler-
le yurda sokamaması (örneğin; eşyanın beyannamede verilen şekline
uygun olmadığının anlaşılması üzerine mallara muayene sırasında el
konulması gibi ) durumunda ortaya çıkacaktır.
Yargıtay bu konuda; “
Olayda, şirket adına tescilli gümrük giriş beyan-
nameleri ile ithali istenilen eşyalar dışında mükellefince beyan harici bırakıl-
mış 66.000 adet duvar karosu, gümrüğünce yapılan muayenede ele geçirildiği,
duvar karolarının gümrük muayenesine tabi tutulmaksızın ithaline teşebbüs
bulunduğu anlaşılmasına göre, mahkumiyet kararı verilmelidir”
kararıyla
maddenin amacına da hizmet etmeyecektir. Aynı yönde bkz. Erman, Ticari Ceza
Hukuku, s. 25; Karş. Aydın, s. 116.
49
Yargıtay 2014 tarihli bir kararında sanığın kendisine eşyayı beyan etmesi için
gümrükte yeterli imkân tanınmadığı yönündeki savunmasına değer atfetmiştir.
“Kaçakçılığa konu eşyayı bu özelliğini bilerek ticari amaçla saklamak sanığın baş-
tan beri değişmeyen savunmalarında, suça konu külçe altınları gümrükte beyan
edeceğini, ancak kendisine imkân tanınmadan gümrük muhafaza memurunun
kendisini muayene odasına götürdüğünü savunduğu, tutanak içeriğinde “yolcu
salonu girişine yaya olarak gelen sanığın gümrük muayene memuruna gümrük
işlemleri için sevk edildiğinin “ belirtildiği gözetilerek, sanığın, gümrük görevlile-
rinin müdahalesinden önce eşyayı gümrüğe beyanda bulunma imkânı olup olma-
dığının tespiti açısından tutanak tanıkları dinlenerek, bu husus açıklığa kavuştu-
rulduktan sonra sanığın hukuki durumunun tayini gerekir.” 7. CD. E. 2013/15627
K. 2014/12403 T. 16.6.2014
www.kazancı.com( Erişim Tarihi: 28.03.2015).