Previous Page  261 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 261 / 473 Next Page
Page Background

Ekolojik Hukuk Bakış Açısıyla Ekosistem Hakları

260

korunurken tek başvuru yolu dava açmak değildir. Anayasa madde

74 ile dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı va-

tandaşlara ve karşılılık şartıyla ülkemizde ikamet eden yabancılara

tanınmıştır.

2.1. Süjelerin İdari Yargı ve Adli Yargı Hukuk Davaları

Kapsamında İncelenmesi

Dava açma aşamasında, dava açma şartı idari ve adli yargıda (hu-

kuk davaları anlamında) farklılık gösterir. İdari davalarda, Anayasa

madde 125 gereği idarenin her türlü eylem ve işlerine karşı yargı yolu

açıktır, iptal davaları için menfaat ihlali şartı aranırken; İdari Yargı-

lama Usul Kanunu (İYUK) m.2 gereği tam yargı davalarında kişisel

hak ihlali aranır. Eğer ki yaşadığımız yer bir ekosistemse, nasıl olur

da yaşadığımız yere yapılan bir zarardan menfaat ihlalimiz olmaz?

Ekosistem haklarına karşı yapılan her ihlalde, o ekosistemde bulunan

her gerçek ve tüzel kişinin yani herkesin menfaatinin ihlal edildiğini

ve dolayısıyla dava açma hakkına sahip olduğunu söylemek yerinde

olacaktır.

Menfaat ihlali geniş yorumlanmalıdır, idari anlamda iptal dava-

sını menfaati etkilenen herkes açabilecektir. Kişisel hak ihlali aranan

tam yargı davaları ise zararın tazmini amaçlı olduğu için, ancak za-

rardan etkilenenlerin bu davayı açabileceği kabul edilir. Tam yargı

davalarındaki ehliyet mantığı, adli davalar için de geçerlidir yani

davacı olmak için aranan şart kişisel hak ihlalidir. Ekosistemde olu-

şan bir zararın parasal bir değeri olduğu tartışılabilir fakat bu tip

davalar ekosisteme yapılan bir saldırıyı iptal davası gibi def edemez.

Tam yargı davaları, zarar oluştuktan sonra açılabilecekleri için koru-

ma etkileri yoktur. Özel hukukta yer alan önleme davaları dışında,

adli yargıda açılan bir dava iptal davaları gibi zararın doğumundan

önce koruma sağlayamaz. Önemli olan zarar oluşmadan müdahale

edebilmektir çünkü yok edilen bir doğal alanın eski hale getirilmesi

neredeyse imkânsızdır. Örneğin, “

1cm verimli veya organik toprak 200

ila 100 yıl arasında, ortalama olarak da 500 yılda oluşmaktadır. Gerçek-

te tarıma elverişli toprağın kalınlığının 90cm olması istenmekte ise de 40