Previous Page  264 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 264 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (121)

Ezgi EDİBOĞLU

263

Fail, kanunda suç sayılan fiili işleyen herkes olabilir. Gerçek ve tü-

zel kişiler, idareler, kamu kurum ve kuruluşları, yabancılar da dahil

olmak üzere; zarar veren herkes sorumlu tutulabilir.

Burada önemli bir nokta bulunmaktadır. Ceza davaları hapis veya

para cezası öngörür fakat bu cezalar zarar verilen süjeyi eski hale ge-

tiremez. Hukukumuzda eski hale iade ekosisteme karşı işlenen suç-

larda tanımlanmalıdır. Sadece suç teşkil eden fiiller için değil, haksız

fiil sebebiyle zarar tazmini olan özel hukuk davaları ve idare hukuku

davalarında da eğer ekosistem zarar görmüş ise bunun giderilmeye

çalışılması gerekir. Örneğin; bir şirket ekosisteme zarar vermiş ve bu-

nun için idari veya adli para cezası ödemişse, bu para o ekosistemin

eski hale gelmesi için harcanmalıdır. Bakış açımız cezalandırma ya da

bu yolla kazanç elde etme üzerine değil; mutlaka ekosistemin çıkarı

ve korunması üzerine olmalıdır. Belki de ilk değişmesi gereken şey bu

konudaki bakış açısıdır.

3- ÜLKEMİZDEKİ YASAL DÜZENLEMELER VE YARGI

YOLUYLA KORUMA

Peki ekosistem hakları, ne kadar Anayasa ve kanunlarımızda yer

alıyor, yasa koyucu ekosisteme karşı işlenen suçları, kanunlarda ne

kadar tanıyor ve tanımalı? Günümüzde ekosistem hakları ayrı olarak

düzenlenmediği için çevre hukuku ile ilgili haklar ve çevre suçlarında

öngörülen yaptırımlar burada belirtilecektir.

Anayasa’nın maddelerinde ekosistemle ilgili haklar yer almakta-

dır; m. 43 kıyı ekosistemini, m. 44 toprak ekosistemini, m. 45 çayır

ve mera sistemlerini, m. 169 ve m. 170 ise orman ekosistemini koru-

maktadır. Ayrıca Anayasa’nın 56. maddesi herkesin sağlıklı ve dengeli

bir çevrede yaşama hakkını, 63. maddesi tarih, kültür ve tabiat var-

lıklarının korunması hakkını tanımaktadır. Çevre hukukunu en çok

ilgilendiren maddelerden biri olan 56. madde, sağlık ve konut hakkını

da korumakta; ayrıca çevre hakkını anayasada tanıyarak ekosistem

haklarını şu anki çağdaş yasalarda bulunan koruma düzeyine çıkar-

maktadır. Fakat tabii ki bu hak da yeterli değildir çünkü sadece insan

odaklı çevreyi değil; tüm ekosistemleri içine alacak düzeyde bir koru-

maya ihtiyaç vardır. Bunların dışında madde 166 ve 168 de ekosistem-