

Katma Değer Vergisi: Vergi Adaleti, Eşitlik ve Sosyal Devlet
278
GİRİŞ
Devletin temel görevi kamusal hizmetleri ve dolayısıyla kamusal
finansmanı sağlamaktır. Elbette ki bu amacın en önemli yolu vergilen-
dirmedir. Dolaysız olarak adlandırılan vergilerin şahıs ve kurumları
vergilendirilmesinin yanında, ekonomideki değer yaratan her türlü
ticari ve ekonomik hareketlenmelerinde vergiye tabi tutulması amacı-
nın doğal sonucu olan KDV, gerçekten de her türlü mal teslimi, hizmet
ifası ve her aşamada ki artan değeri vergilendirerek ne denli yaygın
ve modern bir vergi türü olduğunu birçok vergi sistemin de yerini
alarak kanıtlamıştır. Öte yandan bir vergi sistemini verimli kılan tek
özelliği, sadece zengin vergilendirme yelpazesine sahip olması değil,
yürürlükteki bazı normatif düzenlemeler ile uyum içinde varlığını
sürdürmesi de bir diğer özellik olarak sayılabilir. Zira ilk anayasal dü-
zenleme olarak kabul edilen 1215 tarihli Magna Carta Libertatum’un
kralın vergilendirme yetkisini sınırlandırma amacı güden ilk düzenle-
me olduğu düşünüldüğünde, vergi yasalarının, genelde anayasa, özel-
de ise anayasanın vergilendirme ilkeleri ile uyumlu olması gerektiği
ortadadır. TC 1982 anayasasının 73. maddesinde ise temel vurgu mali
güçtür. Dolaysız vergilerde özellikle gelir vergisinde mali güce ilişkin
düzenlemeler, anayasal vergilendirme ilkelerine itaati sağlamada ki
iradeyi temsil etse de KDV’ de mali güç ilkesinin uygulanması sıkın-
tılı bir konudur. Zira KDV’nin yaygınlığı, konu zenginliğine sebebiyet
vermiş; dolayısıyla mali gücü düşük kesimlerinde tüketmiş olduğu
her türlü mal ve hizmet grubunun bu zenginliğe dâhil olması sebebi
ile KDV’yi anayasal vergilendirme ilkelerine muhalefet eder hale ge-
tirmiştir. Mali gücün ilham aldığı kavramın eşitlik ilkesi olduğu düşü-
nüldüğünde, anayasa mahkemesinin eşitliğin tanımını yaparken kul-
lanmış olduğu “
aynı hukuki statüde olanların aynı, farklı hukuki
statüde olanların farklı hukuk kurallarına tabi olması’’
ifadesi, bazı
noktalarda KDV’de anlamını yitirmektedir. KDV’yi diğer vergi türleri
ile karşılaştırıldığında özgün kılan bu yaygınlığı, toplumun refah sevi-
yesi üzerinde olan olumsuz etkisini yadsınamaz hale getirmiştir.
1. Vergi Adaleti
TC Anayasası’nın 73. maddesinin 2. fıkrası “Vergi yükünün adalet-
li ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.” şeklinde
düzenlenmiştir. Böylelikle vergilendirmenin de maliye politikasının