

TBB Dergisi 2015 (121)
A. Savaş DEMİRCAN
283
Dolayısıyla nasıl bir yapının uygulanması gerekir ki nihai tüketici
adil bir vergi yükü taşısın? Başka bir değişle vergi yükü adil bir şe-
kilde dağıtılsın. Verginin mali güçte olma ilkesinin aslında belirleyici
olduğu alanlar matrah ve konu olarak ortaya konmaktadır. Tarife ko-
nusunda belirleyici olup olmadığı tartışmaya açıktır. Mali yazında, il-
kenin tarihi geçmişine baktığınızda artan oranlı tarife ile bağlantılı ve
dolayısıyla artan oranlı tarifenin emredildiği özellikle kabul ediliyor.
Bazı yazarlar böyle olmadığını tek oranlı tarife yapısının da ülkenin
gereği olarak ortaya çıkabileceğini ifade etmektedirler. Verginin mali
güçle orantılı olması, gerçek mali gücün tespiti ve vergilendirmenin
bunun üzerinden yapılmasını ifade etmektedir. Nihai tüketicinin mali
gücü tespit edilmek zorundadır; çünkü nihai tüketici vergilendiril-
mektedir. Mali güç ilkesinde ki mali güç, tasarruf edilebilir mali gücü
ifade etmektedir. Bundan çıkan sonuç ise, zorunlu yaşam giderlerinin
her durumda vergilendirme dışında kalması gerektiğidir.
14
Nitekim Gelir Vergisi Kanunun (GVK)’da ki asgari geçim indirimi
yürürlüğe girmeden önceki sistemde, zorunlu yaşam giderleri 5 kate-
goriye ayrılmıştı. Bunlar gıda giderleri, giyim giderleri, eğitim gider-
leri, sağlık giderleri, kira giderleri şeklindedir. Ücretliler stopaj yolu
ile vergilendirilmekte oldukları için yılsonu geldiğinde söz konusu 5
kategoride yapmış oldukları giderleri açıklıyorlardı ve dolayısıyla yıl
içinde kendilerinden alınmış olan fazla vergiyi yılsonunda matrah
tekrar hesaplanıp yıl içinde ödemiş oldukları vergi indirilerek kendi-
lerine iade edilmekte ve bunun adına da mahsup denmektedir. Yasa
koyucunun kendisi ile tutarlı olması gerekir. Dolayısıyla bir yerde
zorunlu yaşam giderlerinin mali gücü temsil etmediği için vergi dışı
bırakılırken vergi sistemin başka bir yerinde bu durumu vergi matra-
hında belirtmesi bir çelişki olarak karşımıza çıkmaktadır.
15
Dolayısıyla KDV bakımından da nihai tüketicinin zorunlu yaşam
giderlerinin verginin dışında kalması gerekmektedir. Kanımızca zo-
runlu yaşam giderlerini iki gruba ayırmak mümkündür.
Birincil de-
recede
olan kişinin kendisinin ve bakmak ile mükellef oldukları kişi-
lerin doğrudan maddi varlığını muhafazasını korumak için yapmak
Gelişmeler” VI. Uluslararası Mali Hukuk Sempozyumu, Basılmamış Bildiri Kita-
bı, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 17 Kasım 2014.
14
Yavaşlar
15
Yavaşlar