

Yabancı Irk ve Millet İsimleriyle Soyadı Alınması Yasağı ve Anayasa Mahkemesi
418
dışlama, kısıtlama ya da tercih anlamındadır
.”
59
Bu tanımda dikkat çeken
şey Sözleşme’nin ırk ayrımını dar değil, renk, soy, ulusal veya etnik
kökene dayalı herhangi bir ayrım olarak kabul etmesidir. Sözleşme’nin
2. maddesine göre: “
Taraf Devletler ırk ayrımcılığını kınar ve uygun her
imkânla ve gecikmeden, ırk ayrımcılığının her türünün ortadan kaldırılması
ve tüm ırklar arasında bu anlayışın geliştirilmesi politikası izlemeyi üstlenir.”
60
Dolayısıyla Sözleşme devletlere bu konuda bir yükümlülük getirmek-
tedir. Ancak, yukarıda belirtildiği gibi, Anayasa Mahkemesi bu husu-
sun da üzerinde durmamıştır.
Sonuç
Bu çalışmada Anayasa Mahkemesi’nin E.2009/47 K.2011/51 sayılı
kararındaki problemli noktalar üzerinde durulmuştur. Bu problemli
noktalardan ilki, Mahkeme’nin soyadını Anayasa’nın 17.maddesi kap-
samında değerlendirirken, “kamu düzeni” ve “kamu yararı” nede-
niyle sınırlanabileceğini ileri sürmesidir. Oysaki yukarıda belirtildiği
gibi, 17.madde herhangi bir sınırlama nedeni içermemektedir.
Ayrıca, kamu düzeninin sınırlama nedeni olabileceği kabul edilse
bile, kararın esasında kamu düzeni ve soyadı kullanımı üzerinde nasıl
bir ilişki kurulabileceği üzerinde durulmamaktadır. Bu anlamda karşı
oy yazılarından bir tanesinde kanun koyucunun kamu düzeninden
kaynaklanan bir takım sınırlamalar yapıp yapamayacağının üzerinde
durulması dikkate değerdir: “…
soyadı kullanımı üzerinde kamu düzenin-
den kaynaklanan bazı sınırlamalar yapılabileceği düşünülebilirse de; kişinin
diğer vatandaşlardan ayrılmasını ve tanınmasını, kamusal alanda kimliğinin
belirlenmesini sağlama dışında kamu düzeninden kaynaklanan bir sınırlama
nedeni olamayacağı, hele ırk temelinde bir düzenleme yapılamayacağı açıktır.
Esasen, soyadının resmi dil olan Türkçede ve Türk alfabesiyle yazılabilir, oku-
nabilir ve anlaşılabilir olması dışında, soyadının kamu düzenini ilgilendiren
bir yönü bulunmamaktadır
.”
61
Bugün de gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde, gerekse
Yargıtay kararlarında tartışılan husus ismin Türkçe olup olmaması
59
https://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k4750.html, Erişim tarihi: 21.06.2015.
60
https://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k4750.html, Erişim tarihi: 21.06.2015.
61
AYMKD,
Sayı 48, Cilt 2, s.904.