Previous Page  414 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 414 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (121)

E. İrem AKI

413

ğişikliğin doğurduğu zorunluluklar, kamu yararı ya da başka haklı nedenlere

dayanılarak yasalarla farklı uygulamalar getirilmesi durumunda Anayasa’nın

eşitlik ilkesinin çiğnendiği sonucu çıkarılamaz.”

39

Anayasa Mahkemesi’nin sunmuş olduğu kritere göre haklı nede-

nin varlığı halinde kanun koyucunun yapmış olduğu sınıflandırma

takdir yetkisinin sınırları içinde kalmış olur. Bununla birlikte haklı

nedenin varlığı her somut olay için ayrı ayrı belirlenmelidir. Dola-

yısıyla Anayasa Mahkemesi’nin getirmiş olduğu

haklı neden

kriteri

sınıflandırmayla ilgili bütün problemleri çözmemektedir. Çünkü

Anayasa Mahkemesi’nin getirdiği kritere göre somut olayda kanuni

eşitsizliklerin

haklı neden

e dayanıp dayanmadığının nasıl belirlene-

ceği konusunda belirsizlik vardır.

40

Anayasa Mahkemesi

haklı neden

kavramını, kanuni sınıflandırmayı haklı, savunulabilir, desteklene-

bilir kılan her türlü nedeni içerebilecek şekilde geniş yorumlama

eğilimdedir. Mahkeme’nin çeşitli kararlarında da ölçüler olarak “ge-

reklilik”, “zorunluluk”, “işin özelliklerine ve ereklerine uygunluk”,

“dengeli ve makul görülebilecek ölçüler”, “adetli ve eşit ölçüler” gibi

kavramlar kullanılmıştır.

41

Somut olayda, Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunan Mid-

yat Asliye Hukuk Mahkemesi ilgili kanun maddesinin eşitlik ilkesi-

ne aykırılığını şu şekilde dile getirmiştir: “

Soyadı Kanunu’ndaki ve ip-

tali istenen düzenleme ile Türkçeye ve Türkçe kökenli soyadları lehine ayırım

yapıldığını

” ve “

Kişi mevcut olan soy ismini Türkçe kökenli bir sözcük ile

değiştirmek amacı ile Mahkemeye başvurduğunda yasal anlamda herhangi bir

sorunla karşılaşmaz iken; kamu düzenine aykırı anlam içermeyen, Türk dili-

nin gramatikal yapısına uygun, ancak Türkçe kökenli olmayan bir sözcüğü so-

yadı olarak kullanmak amacı ile Mahkemelere başvuran kişiler ise taleplerinin

39

“Şu halde, fuhuşu kendisine meslek edinen kadınlara karşı işlenen zorla kaçırmak

veya ırza geçmek suçlarında böyle bir kadının uğradığı zararın aynı eylemlerle

karşılaşan iffetli bir kadının uğradığı zarara göre daha az olması bu ayırımın haklı

nedenini oluşturmaktadır. Bu bakımdan eşitlik ilkesine aykırı olduğu iddia edilen

itiraz konusu Türk Ceza Kanunu’nun 438. maddesi, bu eylemlerle karşılaşan

kadınların değişik durumlarından kaynaklanan zorunluluklara ve dolayısıyla

haklı nedenlere dayandığından Anayasa’nın 10.maddesinde açıklanan eşitlik

ilkesine aykırı değildir.” E.1988/4, K.1989/3, k.t 12.1.1989, AYMKD, Sayı 25, s.8

40

Öden, Türk Anayasa Hukukunda Eşitlik İlkesi, s.195.

41

Öden, Türk Anayasa Hukukunda Eşitlik İlkesi, s.196.