Previous Page  191 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 191 / 473 Next Page
Page Background

Hapishane İdarelerinin Yetkileri ve Hapsedilen Haklarının Sınırı

190

lık anayasaya aykırılık iddialarında genel bir değerlendirme yapma-

sı mahkemenin anayasanın yorumlanmasında bir hak ve özgürlük

mahkemesi haline gelmesinin önündeki önemli bir engeldir. Henüz

yeni sayılabilecek bir yol olmakla birlikte hapsedilenler konusunda

mahkemenin tutarlı bir yaklaşım ve gerekçelendirme geliştirdiğini

söylemek de güçtür.

AİHS’teki ayrımcılık yasağı Anayasa’nın 10. maddesindeki eşitlik

ilkesinden daha dar olmasına karşılık AİHM Gülay Çetin ve X karar-

larında hapsedilenlerle ilgili olarak ayrımcılık yasağına aykırılıktan

karar vermişken, Anayasa Mahkemesi önüne gelen davaların hiçbi-

rinde konuyu eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağı bakımından değerlen-

dirmemiştir. Oysa hem tutuklular ile hükümlüler arasındaki farklı

düzenleme, hem de hapsedilenler ile diğerleri arasında yapılan ayrı-

mın ilgili hak ve özgürlük bakımından objektif haklı bir nedeni olup

olmadığının da değerlendirilmesi gerekir.

Hapishane idarelerinin başta yaptırım uygulama ve disiplin gibi

önemli kamu gücü içeren yetkilerinin ve hapsedilenlerin özgürlük-

lerini sınırlandıran yasaların anayasal sınırı 13. maddedeki koşul-

lardır. Hapsedilenler özelinde öncelikle değerlendirilmesi gereken

koşullardan biri ise sınırlandırmanın ölçülülük ilkesine uygun, yani

gerekli, elverişli ve orantılı olmasıdır. Ölçülülük ilkesi uygulanırken

mahkemeler orantılılık unsuruna daha fazla odaklanmakla birlikte

hapsedilmenin kendisinden kaynaklanan zorunlu sınırlamalar dışın-

da hapsedilenlerin belli bir hak ve özgürlüğünün gerçekten sınırlan-

dırılmasının gerekli olup olmadığı mutlaka değerlendirilmelidir. Bu

yaklaşım, hapsedilenleri bir insan hakkı öznesi olarak görmenin de

sonucudur. Demokratik bir toplumda gereklilik koşuluna paralel olan

bu koşul gerçekleştikten sonra söz konusu sınırlamanın elverişli bir

araçla mı yapıldığı ve orantılı olup olmadığı incelenmelidir. İdari iş-

lemler söz konusu olduğunda ise gereklilik unsurunun sonucu idari

işlemlerin bir sebebi olması zorunluluğuna ilişkinken, elverişlilik söz

konusu sebebin ulaşılmak istenen amaçla ilişkili olmasını gerektirir.

Hapsedilenler özelinde bu, hak ve özgürlüğe müdahalenin hapishane

düzeninin sürdürülmesi bakımından gerekli olması ve bu gerekli mü-

dahalenin elverişli araçlarla yapılmasıdır. Orantılılık ise idari işlemin

sebep ve konu arasındaki ilişkinin makul kurulmasını gerektirir ve

müdahalenin hapsedilmenin gerektirdiği sınırları aşmayan, birer hak