

TBB Dergisi 2016 (122)
Hasan YESİLYURT
255
Başta lüks veya bağımlılık yapan ürünlerin ithalini ve kullanımı
sınırlama amacı ile belli ürünler için öngörülen özel tüketim vergi-
si şimdilerde sayısız mal için talep edilmektedir. Bu ürünlerin nihai
tüketici tarafından alınmasının azaltması ve ithalinin kısılması için
oldukça yüksek oranlar getirildi. Yurda giriş maliyetinin çok üzerinde
olan özel tüketim vergisi bile var. Vatandaşın talep ettiği ürünün ülke
içinde üretilememesinin cezasını maalesef ithalatın azaltılması baha-
nesi ile vatandaş çekiyor ki şimdiye kadar bu uygulamanın cari açığı
azalttığı vaki değil. Aksine vatandaş özel tüketim vergisi nispeten dü-
şük olan diğer maldan daha fazla talep ediyor, neticede cari açık yine
artıyor. Özel tüketim vergisi oranlarının oldukça yüksek olması Ana-
yasamızda “
Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak
kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir
.” hükmüyle güvence altına
alınan mülkiyet hakkına resmen olmasa da fiilen engel olmaktadır.
Cari açık ihraç ettiğinden daha fazla ithal etme sorunudur. İhraç edi-
len veya üretimde kullanılan girdilerde dışa bağımlılık azalmadıkça
cari açık azaltılamaz. Diğer bir deyişle cari açık sorunu özel tüketim
vergisi ile değil, yerli otomobil ve uçak üretimi, yerli savunma sana-
yinin geliştirilmesi, petrole karşı alternatif enerji kaynaklarının geliş-
tirilmesi gibi projelerle ve ara mallarına bağımlılığın azaltılmasıyla
çözüme kavuşabilecek bir ekonomik sorundur. Aksi halde ekonomi
büyüdükçe cari açığın da büyümesi kaçınılmazdır. Üretilemeyen ürü-
nün talebinin yüksek ÖTV oranları ile kısılmaya çalışılması verginin
sosyal amaçlarıyla bağdaşmamaktadır.
Bağımlılık yapan diğer bir uygulamada da vergi affı düzenlemele-
ri. Vergi sisteminin etkinliğine bu kadar zarar veren ikinci bir uygula-
ma göstermek zor. Bunun nedeni belirlenmiş yaptırımlara bağlanmış
vergi yükümlülüklerinin hepsinin bir kenara bırakılarak yok sayılma-
sı. Maalesef vergi affı düzenlemeleri ülkemizde çok sık başvurulan bir
enstrüman olma özelliğine kavuştu. Son doksan yılda otuzun üzerin-
de çıkarılmış af düzenlemesi var. Mükellefler belli zaman sonra yenisi
çıkar düşüncesi ile vergisel yükümlülüklerini erteliyorlar. Kötü niyetli
mükellefler ödüllendirilmiş olurken dürüst mükellefler cezalandırıl-
mış gibi hissediyorlar. Af düzenlemelerinde dürüst mükelleflerin unu-
tulmuş ya da ihmal edilmiş olması onların bu düzenlemeleri kabul
etmesini zorlaştırıyor. Ülkemizde dürüst mükellefi ödüllendiren her-
hangi bir mali af düzenlemesi henüz yapılmış değil.