Previous Page  399 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 399 / 473 Next Page
Page Background

Vatandaşlık Hukuku Temel İlkelerinin Türk Hukuku ve Kıbrıs Türk Hukuku Açısından ...

398

7/5 uyarınca, çocuklar, ana veya babalarının iyi haline bakılmaksızın

vatandaşlığını koruyacaktır. Bu hüküm, başka vatandaşlığı olmayan

çocukların, vatansız kalmasının önlenmesine de hizmet etmektedir.

Diğer yandan, YKYY’nda, evliliğin butlanı halinde, nasıl bir yol izle-

neceği düzenleme altına alınmamıştır. Ancak, muvazaalı evliliklerden

vatandaşlık kazanılmasının önlenmesi, yasa tasarısının genel gerekçe-

sinde yer alırken, evliliklerin butlan ile sonuçlanması halinde, izlenecek

prosedürün neden yasada yer almadığı anlaşılamamaktadır.

64

B. Herkesin Yalnız Bir Vatandaşlığı Olmalıdır

Yukarıda da yer verildiği gibi, vatandaşlık hukukunun bir diğer

temel ilkesi ise, “herkesin

yalnız

bir vatandaşlığı olmalıdır” ilkesi olup,

bu ilke, çok vatandaşlığın önlenmesi amacı taşımaktadır.

Ancak, yine yukarıda ifade edildiği üzere bu ilke, eski geçerliliği-

ni kaybetmiş; hatta günümüzde, çifte vatandaşlığın,

istenmeyen bir du-

rum

olmaktan, neredeyse

istenen bir durum

olmaya yaklaştığı ve olması

gerekenin de bu olduğunu yinelemek yerinde olacaktır.

Pek tabiî, devletlerin farklı siyasi yaklaşımları ve çıkarları, vatan-

daşlık hukuku temel ilkelerine, vatandaşlık hukuku kanunlarında ne

kadar yer verileceği hususunda da farklılıklara yol açmıştır. Bu kap-

samda, “herkesin

yalnız

bir vatandaşlığı olmalıdır” ilkesi de, her devle-

tin vatandaşlık kanunlarında, farklı etkiler yaratmıştır.

Örneğin Alman Hukuku’nda, Alman Devleti’nin çok vatandaşlı-

ğa karşı tutumu nedeniyle, Alman Vatandaşlık Kanunu

(Staatsangeh

origkeitsgesetz)

’nda, bu ilke çok sıkı şekilde yer bulmuş ve çok istisnai

hallerde

65

çok vatandaşlığa izin verilmiş, ancak, 2014 yılında yapılan

bir değişiklik ile, çok vatandaşlığın bir takım hallerde kabul edilmeye

başlandığı görülmektedir.

Çok vatandaşlığa “

oldukça karşı”

bir tutum sergileyen Alman

Devleti’nin bile, bu tutumunu

“yumuşatma”

sı, -

diğer etmenlerin yanı sıra-

bu ilkenin artık eski geçerliliğini yitirmiş olduğunun bir ispatı olarak

da yorumlanabilecektir.

64

Kanaatimizce, burada oluşan boşluğun, “bilinçsiz boşluk” olduğunu ileri sürmek

mümkündür.

65

Bkz. Işıl Özkan/Uğur, Tütüncübaşı, “Türk ve Alman Hukukunda Çifte Vatandaş-

lığa İlişkin Gelişmeler”,

AÜHFD

, 2008, C. 57, S.3, s. 607.