

TBB Dergisi 2016 (123)
Erdi YETKİN
63
yapılan düzenleme sonucunda belirsizliklerin giderildiği sonucuna
ulaşmıştır. Ayrıca yapılan düzenlemelerin daha önceki tarihlerde ben-
zer konularda yapılan düzenlemelere uygun olduğunun altı çizilmiş-
tir. Silahlı kuvvetlerde yapılan hizmetin niteliğinin ve gereklerinin
farklı çalışma koşullarını, özlük haklarını ve disiplin hükümlerini be-
raberinde getirmesinin olağan olduğu belirtilerek bu nedenle eşitlik
ilkesinin zedelenmediği vurgulanmıştır. Anayasa’nın 129/4 hükmün-
deki “Silahlı Kuvvetler mensupları… Hakkındaki hükümler saklıdır”
ibaresinin Anayasanın 38. maddesine paralel olarak TSK bünyesinde
görev yapan devlet memurlarını da kapsadığı ve bu nedenle Anayasa
m. 129’un ihlal edilmediği belirtilmiştir.
AYM, iptal davasının dayanakları arasında gösterilmemiş olsa da
Anayasa’nın 19 ve 38. maddeleri kapsamında da bir değerlendirme
yapmıştır. AYM, dava konusu düzenlemelerle TSK bünyesindeki me-
murlara verilebilecek göz ve oda hapsi cezalarının, özgürlüğü bağla-
yıcı ceza sayılamayacağını ve bu nedenle Anayasa’nın 19. maddesinin
ihlal edilmediği sonucuna ulaşmıştır. Keza Anayasa’nın 38. maddesin-
de idarenin, kişi hürriyetini kısıtlayacak müeyyide uygulayamayacağı
belirtilmişse de aynı madde de silahlı kuvvetlerin iç düzeni bakımın-
dan bu kurala kanunla istisna getirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Maddede geçen “silahlı kuvvetlerin iç düzeni” ibaresinin kapsamına
Silahlı Kuvvetlerde görev yapan sivil personel de dâhildir. Bu nedenle
Anayasa’nın 38. maddesinin ihlal edildiği sonucuna varılamaz.
Sonuç olarak AYM, bu başlık altında incelenen iptal davasına
konu yasa hükümlerinin Anayasa’ya aykırı olmadığına hükmederek
iptal taleplerinin reddine oy çokluğu ile karar vermiştir.
2. 4551 sayılı Kanun’un 10. maddesinin Son Fıkrası Hakkındaki
Görüşleri ve Ulaştığı Sonuç
AYM, işlenilen suç nedeniyle failin boyunduruk, dayak veya teş-
hir gibi cezalara çarptırılmasının insan onuruyla bağdaşmayacağının
altını çizmiştir. Keza anılan tür cezalar, cezanın ıslah edici yönüyle de
bağdaşmamaktadır. Erbaşların rütbelerinin kıtalarının önünde sökül-
mesi teşhir niteliğinde olup Anayasa m. 17/3 hükmüne aykırılık teşkil
eder. Açıklanan nedenlerle AYM, anılan yasa hükmünün iptaline oy
çokluğu ile karar vermiştir.