Previous Page  114 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 114 / 561 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (124)

İbrahim KORKMAZ

113

Özel nitelikli kişisel verilerin bazı ek güvencelerle korunmasın-

daki temel mantık, bunların diğer kişisel verilere kıyasla kişiye daha

fazla zarar verebilme imkânına sahip olmalarıdır.

148

Her ne kadar te-

mel mantık bu olsa da, bunun genel kabul eden görüş olduğu söyle-

nemez.

149

Kanımızca bu durumda, kişisel verinin işlenmesinden elde edile-

cek yarar ile doğacak zarara bakmak gerekir. Bu ikisi arasında bir den-

genin kurulması gereklidir. Kişisel verilerin korunması hukukunun

temelinde yatan da bu düşüncedir. Bu düşünceden hareketle, kişisel

verilerin her zaman tam olarak korunması gerektiği söylenemez. Ki-

şisel verilerden beklenen yarar ile oluşturabileceği tehlike arasındaki

dengenin sağlanabilmesi için bazı kişisel verilerin diğerlerine oranla

daha fazla korunmasının yadırganmaması gerekir.

Bu konuda incelenmesi gereken bir başka husus ise, özel nitelik-

li kişisel veri kategorilerinin 95/46/AT sayılı Avrupa Birliği Yönergesi

ve bu ayrımı benimseyen başka metinlerde, sınırlı sayma yöntemi ile

belirlenmesi sonucu, bu verilerin tamamına aynı rejimi uygulamanın

getireceği sakıncalardır. Özellikle, özel nitelikli kişisel verilerin işlen-

mesine getirilen genel istisnaların, kişinin dini inancı, etnik kökeni

gibi özel nitelikli kişisel verilere bir ayırım gözetilmeden uygulanması

etnik kökenin 108 sayılı Avrupa Konseyi Sözleşmesi hariç uluslararası mevzuatta

yer almasına rağmen TCK’da yer almaması ve ahlaki eğilimin uluslararası mev-

zuatta yer almamasına rağmen TCK’nda özel nitelikli kişisel veri olarak düzen-

lenmesidir. Küzeci, s. 73.

148

Özel nitelikli kişisel verilerin açıklanması halinde kişiye zarar verebilecekleri veya

kişi aleyhine ayrımcılığa yol açabilecekleri kabul edilmiştir. Bunların diğer kişisel

verilerden ayrı bir rejime tabi tutulmalarının bir diğer nedeni de özelliklerinden

dolayı daha sıkı bir denetime tabi tutulmalarını sağlamaktır. Akgül, s. 13; Kuner,

European Data Protection Law, s.102.

149

Örneğin, Federal Almanya Anayasa Mahkemesi, 1983 yılında verdiği Nüfus kara-

rında, özel nitelikli kişisel verilere diğer kişisel verilere kıyasla ek güvence getirile-

meyeceğini karara bağlamıştır. Mahkemeye göre, kişisel verilerin tamamı önemli

olup, bunları daha çok önemliler şeklinde bir sınıflandırmaya tutmak yanlıştır.

Başlangıçta tehlike taşımayan bir bilgi, tutulduğu işlemler sonucunda önemli hale

gelebilir. Küzeci, s. 233; Doktrinde bazı yazarlar, bu görüşü desteklemektedir. Bu

yazarlara göre, hangi verilerin korumaya değer olup olmadığı konusunda ayrım-

da bulunmak adil olmayıp, her kişisel verinin önem derecesi olayın özel şartlarına

bakılarak değerlendirilmelidir. Ayrıca, kişisel veriler arasında özel nitelikli, özel

nitelikli olmayan şeklinde bir ayrıma gitmek, özel nitelikli olmayan kişisel verile-

rin tam olarak korunmadığı anlamına gelebilir. a.g.e., s. 234.