Previous Page  283 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 283 / 561 Next Page
Page Background

Bir Ceza Muhakemesi Hukuku İşlemi Olarak Adli Arama...

282

Hâkim ve savcıların aranması da ayrıca düzenlenmektedir. 2802

sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nun 88. maddesi gereğince

“Ağır

ceza mahkemesinin görevine giren suçüstü hâlleri dışında suç işlediği ileri sü-

rülen hâkim ve savcılar yakalanamaz, üzerleri ve konutları aranamaz, sorguya

çekilemez. Ancak, durum Adalet Bakanlığına derhal bildirilir. Birinci fıkra hü-

kümlerine aykırı hareket eden kolluk kuvvetleri amir ve memurları hakkında

yetkili Cumhuriyet savcılığı tarafından genel hükümlere göre doğrudan doğ-

ruya soruşturma ve kovuşturma yapılır.”

Görüldüğü üzere, hakim ve sav-

cılar bakımından görevinden doğan veya görev sırasında işlenen suç

ile adi suç ayrımı yapılmamıştır. Bu çerçevede ağır ceza mahkemesi-

nin görevine giren suçüstü halleri dışında, işlediği iddia olunan suçun

adi suç niteliği taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın hâkim ve savcıla-

rın üstleri ve konutları aranamayacaktır.

115

Ancak avukatlar gibi savcı

ve hâkimler de vücutlarına dokunulmaksızın ve üstleri aranmaksı-

zın x-ray cihazı gibi denetim amaçlı cihazlardan geçmek durumun-

dadır.

116

Hâkim ve savcılar bakımından getirilen bu güvenceler keyfi

güvenceler olmayıp yargı bağımsızlığını dolayısıyla yargı görevini ye-

rine getirenlerin baskı altına alınmamasını temin etmektedir.

117

İfade

etmek gerekir ki, avukatın ve hâkim ve savcının aranmasına ilişkin

hükümler bu kişilerin CMK m. 117 kapsamında üçüncü kişi sıfatına

sahip olduğu durumlarda da geçerli olacaktır.

tarihli Genelgesi’nde dokunulmazlıktan yararlanacak kişiler şu şekilde sınıflandı-

rılmıştır: “Büyükelçi, elçiler, maslahatgüzar, elçilik müsteşarı, elçilik kâtipleri, el-

çilik ataşeleri, askerî ataşeleri ve bunların yardımcıları birinci sınıfı oluşturmakta-

dırlar. Bu sınıf mensuplarının eşleri ve beraber oturan çocukları ve diğer aile efra-

dı ise, ikinci sınıfı oluşturmakta ve bunlar da diplomatik ayrıcalık ve bağışıklıktan

tam olarak yararlanmaktadırlar. Üçüncü sınıf personel ise, elçiliğin idarî ve teknik

personelinden oluşmaktadır. Bunlar; elçilik doktoru, elçilik hukuk müşavirleri,

kançılarya memurları olup, mensup oldukları “Gönderen Devlet” uyruğundan

memur sıfatıyla bu göreve atanmaları, tek ve asıl görevlerinin de sefaret hizmeti

olması gerekmektedir. Bu memurların eşleri, birlikte oturdukları çocukları ve di-

ğer aile mensupları ise dördüncü sınıfı oluşturmaktadır. Diğer elçilik mensupları

ve kabul eden Devlet (Türkiye) vatandaşı olup, elçiliklerde kavas, bahçıvan, ahçı,

garson, şoför gibi çalışanlar diplomatik bağışıklık ve ayrıcalıklardan istifade ede-

memektedirler.” Bkz.

http://www.uhdigm.adalet.gov.tr/genelgeler/72.1.pdf

Erişim Tarihi: 13.5.2015; Mehmet Emin Artuk, Ahmet Gökcen, A. Caner Yenidün-

ya, Ceza Hukuku Genel Hükümler, Adalet Yayınevi, 7. Baskı, Ankara, 2013, s.181

dn. 64.

115

Önleme aramalarında hakimlerin de aranması gerektiği görüşü için bkz. Kunter-

Yenisey-Nuhoğlu, s. 1088.

116

Aynı yönde Şen, Avukat, s. 343.

117

Şen, Avukat, s. 343.