

Sahtecilik İddiası Bakımından Hukuk Ve Ceza Mahkemesi Kararlarının Birbirine Etkisi...
358
GİRİŞ
Belli uyuşmazlıklarda hukuk ve ceza mahkemelerinin yargılama
sonucunda verdikleri nihai kararlar, birbirilerinin yargılama süreci-
ni etkilemekte ve bazı noktalarda bağlayıcı nitelik kazanmaktadırlar.
Mesela ceza ve hukuk mahkemesinin sahtecilik ve yaş düzeltmeye
dair verdikleri karalarda bu görülmektedir. Aynı şekilde taksirle mey-
dana gelmiş bir haksız fiil eyleminin tazminat yönünden hukuk, aynı
zamanda suç olan eylemin cezalandırılması yönünden ise ceza yargı-
sının konusunu teşkil etmektedir. Dolayısıyla her iki yargı çeşidinin de
belli durumlarda birbirlerinin vereceği kararları beklemesi ya da esas
alması gerekmektedir. Burada usul ekonomisinin etkisi olduğu kadar
maddi gerçeğe ulaşmak için yapılan yargılamada çelişik kararların
önüne geçmenin de esas alındığı unutulmamalıdır.
Ceza ve hukuk yargısının bu şekilde birbirlerine bağımlı olduğu
haller olmakla birlikte bu iki yargı çeşidinin yargılama usulünde te-
mel farklılıklar bulunmaktadır. Ceza yargısında kamusal yarar esas
olduğundan “resen araştırma ilkesi “temel ilke olarak kabul edilirken
hukuk yargılamasında “kişisel yarar” esas olduğundan “tasarruf il-
kesi” ve “taraflarca hazırlama ilkesi” esastır. Ancak bu temel uygula-
ma ilkeleri bir mutlakıyet taşımamaktadır. Gerek ceza yargısında ve
gerekse hukuk yargısında bu temel ilkelerin birlikte uygulandığı du-
rumlar da mevcuttur.
Ceza yargısının konusunu suç teşkil eden fiillerden dolayı cezalan-
dırma yetkisi oluştururken; hukuk yargısının konusunu özel hukuk
alanındaki yargısal faaliyetler oluşturmaktadır. Her ne kadar hukuk
ve ceza yargılarının uygulanma alanları ve temel usulleri farklı olsa
da birbirilerinden tamamen bağımsız bir konumda da değildirler. Zira
yaş düzeltmede olduğu gibi bazı hallerde, aslında medeni yargıya tabi
olan bazı uyuşmazlıkların ceza yargısında çözümlenebilmesi müm-
kün olduğu gibi tersi uygulama ile aslında ceza yargısının konusunu
oluşturan bir sahtecilik olayının hukuk mahkemesinde açılacak bir
davayla da çözüme kavuşturulabileceği yasalarla mümkün kılınmış-
tır. Hal böyle olunca bu iki yargı çeşidinde de belli durumlarda birbir-
lerinin vereceği kararları beklemek ya da esas almak gibi bir durumun
olduğu anlaşılmaktadır.
Hukuk ve ceza yargısının ilkesel bağlamda bile bu şekilde etki-
leşim içerisinde olmasının doğal bir sonucu da bu yargı çeşitlerinde