Previous Page  363 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 363 / 561 Next Page
Page Background

Sahtecilik İddiası Bakımından Hukuk Ve Ceza Mahkemesi Kararlarının Birbirine Etkisi...

362

İki yargılama hukuku arasındaki diğer önemli bir farklılık ise her

iki yargılama sürecinde izlenen amaçlardır. Kendiliğinden harekete

geçme ve araştırma ilkelerinin bir sonucu olarak, ceza yargılamasının

amacı, şüphe götürmeyecek bir maddi gerçeğe ulaşmaktır.

7

Diğer bir

ifade ile hâkimin kesin vicdani kanaate ulaşması esastır. Buna karşılık

hukuk yargılamasında bu kadar güçlü bir maddi gerçeğe ulaşma ama-

cı söz konusu değildir. HMK’nın 198’inci maddesi gereğince hâkim

kanuni istisnalar dışında delilleri serbestçe değerlendirecektir. Ancak

taraflardan birinin delilleri diğer tarafın delillerinden daha ağır bası-

yorsa; hâkim, delilleri ağır basan taraf lehine karar verecektir.

Ceza ve medeni yargının amaçlarının farklı olmasından dolayı,

gerçeğin ortaya çıkarılması için aranan deliller de birbirinden farklı

olmaktadır. Ceza yargılamasında delil serbestîsi esas olmasına karşın

hukuk yargılamasında istisnalar haricinde biçimsel delil ilkesi esas-

tır. Medeni yargılamada hukuki ilişkinin ispatı ile ilgili kurallar çok

sıkı olmasından dolayı, hukuki ilişkiyi ispatlayacak delillerin önceden

hazırlanabilmesi amacıyla biçimsel delil ilkesi kabul edilmiştir. Huku-

ki ilişkinin hangi delillerle ispat edileceği kanunda belli olduğundan

hâkim bu delillerle bağlıdır. Bu bağlamda senetle ispat zorunluluğu

buna örnek olarak verilebilir. HMK’nın “Senetle ispat zorunluluğu”

kenar başlıklı 200’üncü maddesi gereğince bir hakkın doğumu, düşü-

rülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfa-

sı amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar

veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle is-

pat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme

veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından

aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz. Diğer bir örnek daha verile-

cek olursa HMK’nın “Senede karşı tanıkla ispat yasağı” kenar başlıklı

201’inci maddesi gereğince senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sü-

rülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azalta-

cak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından

az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.

Tasarruf ve taraflarca getirme ilkesinin doğal sonucu olarak

hâkim önüne getirilen yasal delillere göre karar vermek zorundadır.

7

Pekcanıtez, Atalay, Özekes, s.40; Alangoya, Yıldırım, Deren-Yıldırım, s.26; Ergun

Önen, Medeni Yargılama Hukuku, Sevinç Matbaası, Ankara 1979, s.1 vd. ; Centel,

Zafer,s.7