Previous Page  388 / 561 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 388 / 561 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (124)

Bahattin ARAS

387

olduğu bir kararda,

72

senede müstenit olan her nevi iddiaya karşı ileri

sürülecek savunmaların tanıkla ispatının mümkün olmadığı, ancak

senetle ispat zorunluluğunun yalnız hukuki işlemler için olup hukuki

fiillerin senetle ispat zorunluluğunun bulunmadığı, borcun ödenmesi,

bir borcu sona erdirme amacına yönelik olduğu için bir hukuki fiil de-

ğil, hukuki işlem olduğundan, senede bağlı borçların ödendiğinin de

tanıkla ispat olunamaması gerektiği belirtilmiştir.

CMK’nın “Ceza mahkemelerinin ek yetkisi” kenar başlıklı 218’inci

maddesi gereğince de bir eylemin suç olup olmaması başka bir mah-

kemenin görev alanına giren bir sorunun çözümüne bağlı ise, ceza

mahkemesi bu sorunu kendi çözümleyebileceği gibi, yargılamaya ara

vererek hukuk davası açılması için ilgililere uygun bir süre verebi-

lecek ve hukuk mahkemesinden bu konuda bir karar verilmesini de

bekleyebilecektir. İlgililere süre verilerek hukuk mahkemesinden bir

kararın çıkması beklendiği takdirde, örneğin senetten kaynaklanan

bir borcun ödenip ödenmediği ile ilgili değerlendirme yapan hukuk

mahkemesi, ceza usulünde benimsenen serbest delil ilkesi hükümle-

rine göre değil, hukuk usulünde uygulanan “istisnalar dışında senede

karşı iddiaların ancak senetle ispat edilebileceği” ilkesi uyarınca bir

karar tesis edecek ve senet hakkında hukuk mahkemesince verilen ka-

rar ceza mahkemesini de bağlayacaktır.

Görüldüğü üzere, ceza mahkemesi yüklenen suçun ispatı açısın-

dan ceza usulü kuralları içinde karara bağlamadığı bir sorunun hukuk

mahkemesinde çözümüne imkân tanımışsa, artık hukuk mahkeme-

sinden verilen kararla bağlı olacaktır. Başka bir mahkemenin görev

alanına giren bir sorunu kendisi karara bağlamak istediği takdirde ise,

yine aynı kuralları, yani hukuk usulünde benimsenen kuralları uy-

509. maddesinde gösterilen sonucu bakımından çok ağır bir cezanın tehdidi altın-

da bulundurulması, hatta HUMK. ile İİK. , Ticaret Kanunu hükümlerine güvene-

rek alacağını sağlam gördüğü için, şahit temini yolunu hiç aklına getirmediğinden,

kolayca mahkûm edilebilme yolu açılacaktır. Böyle bir yolun açılması, topluma

güveni sarsacak, ekonomik hayatı alt-üst edecek sonuçlar doğuracaktır.

Bu nedenlerle içtihat aykırılığının imzalı boş senedin, sanıkla mağdur arasındaki

anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasıyla açılan kamu davasında sanığın

bu eyleminin HUMK. nun cevaz verdiği istisnalar dışında tanıkla ispat edileme-

yeceği doğrultusunda giderilmesi uygun bulunmuştur…(Kazancı İçtihat-Bilişim

Bilgi Bankası)”

72

HGK., 2012/11-1086 E., 2013/40 K., 05.02.2013 T. (Kazancı İçtihat-Bilişim Bilgi

Bankası)