

TBB Dergisi 2016 (124)
Hakan ALBAYRAK / Serkan AĞAR
479
süresine göre mi hareket etmesi gerektiği konusunda yasa metninde
açıklayıcı bir düzenlemeye gidilmesi, idare mükellef arasında iptal
davasına konu tasarrufun hangi ödeme süresine göre (normal ya da
ötelenmiş) iptale konu olacağı hususunda yeni ihtilâfları önleyecektir.
Ayrıca, amme idaresi tarafından açılan tasarrufun iptali dava-
sı idare lehine sonuçlanırsa, idarenin iptale konu ettiği tasarrufların
geçmiş iki yılla sınırlandırılması, yargılama neticesinde ödeme süresi
yenilenmiş ihtilaflar açısından, ödeme süresini yenileyen bazı durum-
larda yeni çıkan ödeme süresiyle, normal ödeme süresinden önce ya-
pılmış olan tasarrufların iptaline engel teşkil eder. Bu tür durumlarda
iki yıllık süreye geçmişe dönük olarak o ödeme süresinin uzamasına
sebep olan ve idare mükellef arasında idari yargıya intikal eden olayın
vuku tarihine kadar esneklik kazandırılması, geriye dönük süre uza-
tımı şeklinde bir hükmün kanuna eklenmesi yerinde olur.
Tasarrufun iptali davasının açılabilmesi aşağıdaki şartlar tahak-
kuk etmiş olmalıdır:
- Amme alacağının ödeme vadesi geçmiş olmasına rağmen tahsil
edil(e)memiş olması,
- Malvarlığı araştırmasına rağmen borçlunun malının bulunmama-
sı veya borca yetmediğini anlaşılması,
- Bu şartların varlığı halinde 6183 sayılı kanunun 13/7 maddesine
göre ihtiyati haciz uygulanması,
- Ödeme süresinin başladığı tarihten geriye doğru iki yıl içinde ger-
çekleştirilen tasarruf işlemlerini kapsaması,
- İlgili alacaklı amme idaresince açılması,
- Tasarruf tarihinden itibaren en geç beş yıl içinde açılması,
gerekir.
6183 sayılı Kanun’un 24-31. maddeleri ile İİK’nun 277-284. madde-
lerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları, alacaklıların alacaklıla-
rını tahsil edebilmelerini güçleştiren ya da imkânsız hale getiren bazı
tasarruflarının hükümsüz hale gelmesini sağlayan bir dava şeklidir.
6183 sayılı Kanun’un düzenlediği tasarrufun iptali davaları ile amme
alacağını ödememiş borçlulardan, süresinde veya hapisle tazyikine