

TBB Dergisi 2016 (125)
M. Serhat SARISÖZEN
257
uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, sa-
vunma ve tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunanın hem eski malik Atalay,
hem yeni malik Nazlı aleyhine takip yaptığı için tasarrufun iptali davası da olsa
02.01.2012 tarihi itibariyle daha önceden ihtiyati haciz konulduğundan birinci sı-
rada olması gerektiği ve sonucun değişmeyeceği, kaldı ki tasarrufun iptali dava-
sında kararın kesinleşmesine gerek olmadan satış istenebileceği, tasarrufun iptali
davası açan alacaklıya karşı sonradan lehine ipotek tesis edilen veya haciz uy-
gulayan alacaklıların iptal edilmiş tasarruf oranında davayı kazanmış alacaklıya
karşı önceliğinin bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı de-
lillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına
göre şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda
açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve
kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nın 366. maddesi uyarınca
Onanmasına…” 23. HD. 11.07.2013 T. 2013/3562 E, 2013/4881 K
(e-.uyar.comİçti-
hat Programı, Erişim Tarihi:6.4.2016).
“…Şikayetçi vekili, dava dışı borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlen
sıra cetvelinde, şikayet olunan R… Varlık Yönetim A.Ş tarafından, İstanbul 4.
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/118 Esas sayılı dosyası ile tasarrufun iptali
davası açıldığı ve bu davada, söz konusu taşınmaza dair satış tasarrufunun ipta-
line karar verildiğinden bahisle tüm satış bedelinin şikayet olunana ödenmesine
karar verildiğini, oysa, kendilerinin ipotek işleminin, tasarrufun iptali davasından
önceki bir tarihe ait olduğunu, ipotek tarihi itibarıyla tapu kaydında tasarrufun
iptaline yönelik hiçbir şerh ve sair ibare bulunmadığını ileri sürerek, sıra cetveli-
nin iptali ile müvekkil lehine olan ipotek bedelinin ödenmesi yönünde karar veril-
mesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre;
sonradan taşınmaz üzerinde yapılan tasarrufun, tasarrufun iptali davası açan ala-
caklıya karşı hüküm ifade etmeyeceği bu nedenle de sonradan lehine ipotek tesis
edilen alacaklılar ile haciz uygulayan alacaklıların, iptal edilmiş tasarruf oranın-
da, iptal davasını kazanan alacaklıya karşı önceliği bulunmayacağı, bu durumda
da davayı kazanan alacaklıya, iptal edilen tasarruf oranında, taşınmazı devralan
kişinin verdiği ipoteklerle alacaklı olanlar ile sonradan haciz uygulayan alacak-
lılardan önce ödeme yapılması gerektiği, bu nedenle de kalan ihale bedelinin ta-
mamının, temlik alacaklısı olan R… Varlık Yönetim A.Ş’e ödenmesinde bir usul-
süz bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Talep, İİK›nın
142/3. maddesine dayalı olarak sıra cetvelindeki sırayı şikayet niteliğinde olup,
aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca sıra cetvelinin tebliğinden itibaren yedi gün
içinde şikayette bulunulmalıdır. Sıra cetvelinin şikayetçi vekiline 16.09.2011 tari-
hinde tebliğ edildiği şikayet başvurusunun ise yasal yedi günlük süre geçtikten
sonra 26.09.2011 tarihinde yapıldığı, şikayet dilekçesinde, tebliğ usulsüzlüğünden
söz edilmeyerek sıra cetvelinin tebellüğ edildiğinin belirtildiği anlaşılmıştır. Şi-
kayet süresi hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re’sen gözetilmelidir. Bu
durumda, mahkemece, şikayetin yasal süre içinde yapılmadığı gözetilerek süre
yönünden şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, aynı sonuca esasa ilişkin
yazılı gerekçe ile varılması isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın
HUMK’nın 438/son maddesi uyarınca değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir.
SonuÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının
reddiyle sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçeyle Onanmasına…”
23. HD. 28.02.2013 T. 2012/6780 E, 2012/1193 K
(e-.uyar.comİçtihat Programı,
Erişim Tarihi:6.4.2016).