

Toplanma Hakkı ve Kolluk Tedbirleri İlişkisi
40
gelmesine sebep olmaktadır. AİHS’nin ikinci maddesi taraf devletlere
yaşam hakkına saygı gösterme, bu hakkı koruma, yaşam hakkına mü-
dahale durumlarında etkili soruşturma ve kovuşturma yaparak so-
rumluları cezalandırma ve de bu müdahaleleri engelleyecek caydırıcı
bir mevzuata sahip olma sorumluluğu yüklemektedir.
60
Bu bakımdan
TCK’nın yirmi yedinci maddesinin, hakkında soruşturma veya ko-
vuşturma açılmış olan kamu görevlilerinin cezasız bırakılmasında bir
araç olarak kullanılması AİHM’in dikkat çektiği sorunlardan bir di-
ğeridir. Maddenin ikinci fıkrası meşru müdafaa durumlarında sınırın
aşılmasının mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan ileri
gelmiş olması durumlarında faile ceza verilmeyeceğine hükmetmek-
tedir. Mahkemeye göre bu madde ile uygulamada güvenlik güçleri
bakımından aynı kanunun iki yüz elli altıncı maddesinin caydırıcılığı
ortadan kaldırılabilmektedir. Bu durumda da “devlet görevlilerinin
kendi kontrollerine tabi kişilerin haklarını çiğnemeleri ve neticesinde
cezasız kalmaları” söz konusu olabilmektedir.
61
SONUÇ
Toplanma hakkı ve bu hakkın kullanımı ile ilgili AİHS ve AİHM
içtihadı ile Türk mevzuatı ve uygulaması arasında temel algı ve anlayış
farklılıkları yer almaktadır. AİHS ve AİHM’de toplantı ve yürüyüşler
öncelikle barışçıl olup olmamalarına göre değerlendirilmektedir. Ba-
rışçıl olmayan gösteriler diğer bütün kanuni şartlar yerine getirilmiş
olsa dahi hukuken korunmaya değer görülmezken, barışçıl gösteri ve
yürüyüşlere sırf kanuni şartların yerine getirilmemesi nedeniyle zor
kullanılarak müdahale edilmemesi gerektiği belirtilmektedir. Gerek
AİHS hükümlerinde gerekse AİHM’in bu konuda verdiği sayısız ka-
rarda bu tutumun istikrarlı ve tutarlı bir şekilde sürdürüldüğü görül-
mektedir. Öte yandan Türkiye’nin de mevzuatı, idari uygulamaları ve
yargı kararları ile kendi tutumunda direttiğini söyleyebiliriz. Bu tu-
tum, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ile getirilen şartlara uy-
mayan toplantı ve yürüyüşlerin güç ile dağıtılması ve toplanma hakkı
ile ilgili kanuni sınırlamalara uymayanlara polis eliyle ceza verilmesi
60
Ümit Kılınç, s. 297; İzci/Türkiye, 42606/05, 23.07.2013.
61
Aydan/Türkiye, 16281/10, 12.03.2013, par. 101.
http://hudoc.echr.coe.int/sites/eng/pages/search.aspx?i=001-125916 (erişim tarihi: 28.01. 2015)