Previous Page  37 / 437 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 37 / 437 Next Page
Page Background

Toplanma Hakkı ve Kolluk Tedbirleri İlişkisi

36

Kanuna aykırı eylemlere katılan kişilerin cezalandırılması bakı-

mından AİHM’in tutumu, müdahaleler ile ilgili verdiği kararlardaki

yaklaşımı ile paralellik arz etmektedir. Cezalandırma bakımından da

AİHM, barışçıl olan ve barışçıl olmayan toplanmaların ayrı tutulması

gerektiği görüşündedir. Mahkemeye göre barışçıl toplantı ve yürüyüş-

lere katılan şahıslar hakkında adli soruşturma ve kovuşturma yapıl-

ması ve bu kişilerin hapis cezaları ile karşı karşıya bırakılması orantılı

bir tedbir değildir ve bu nedenle AİHS’in on birinci maddesinin ihlali

niteliğindedir. Ancak iç hukuk düzenlemelerinin anlamsızlaşmasının

önlenmesi adına bu kişilere para cezası uygulanması kabul edilebilir-

dir.

49

AİHM’in bu yaklaşımı ışığında, bildirimi yapılmamış bir toplantı

veya yürüyüşe sadece katılmış olmayı dahi bir yıl altı aydan üç yıla

kadar hapis cezası ile müeyyideye bağlayan TVGYK’nın yirmi sekizin-

ci maddesinin AİHS’nin on birinci maddesi ile bağdaşmadığını söyle-

mek mümkündür.

f. Kolluk Personeli Hakkında Etkili Soruşturma ve

Kovuşturmanın Yapılmaması

Barışçıl gösterilere zor kullanılarak müdahale edilmesi veya barış-

çıl olmayan gösterilere yapılan müdahalelerde orantısız güç kullanıl-

ması nedeniyle bireylerin zarar görmesi durumunda bu müdahaleleri

yapan kolluk görevlilerinin bu zarardan sorumlu tutulması gerek-

mektedir. AGİT’in toplanma hakkı ile ilgili kılavuzunda da hukuka

aykırı veya orantısız güç kullanan kamu görevlilerinin mutlaka hu-

kuki, cezai ve disipline ilişkin müeyyidelere tabi tutulması gerektiği

vurgulanmıştır.

50

Aynı doğrultuda zor kullanma yetkisinin hukuki

sınırlarının aşılıp aşılmadığına ilişkin etkili soruşturma ve kovuştur-

manın yapılması AİHS’in on birinci maddesinin bir gereğidir. AİHM

kararlarına bakıldığında, kolluk personeli hakkında yapılan soruştur-

ma ve kovuşturmaların etkili olup olmadığının denetlenmesinin beş

ilke çerçevesinde yapıldığı görülmektedir. Bu ilkelerin “(a) bağımsızlık

(b) yeterlik (c) çabukluk (d) kamu tetkiki (e) mağdurun sürece dâhil

edilmesi olduğu” şeklinde olduğu ifade edilmektedir.

51

Bağımsızlık

49

Ümit Kılınç, s. 299.

50

OSCE\Office for Democratic Institutions and Human Rights, 2010, s. 20.

51

T. C. Kamu Denetçiliği Kurumu, 2013/90, par. 151/16.