

TBB Dergisi 2016 (127)
Furkan KARARMAZ
37
ilkesi, soruşturmayı yürütecek olan savcıların ve kovuşturma aşama-
sına geçildiğinde mahkeme ve yargıçların vakaları tarafsız ve bağım-
sız olarak değerlendirmelerini gerektirmektedir. Bireylerin uğradığı
zararın sebebinin ve failinin belirlenmesi aşamasında tüm delillerin
ortaya çıkarılmasının sağlanması, sorumluların cezalandırılması ve
mağdurlara tatmin edici bir tazminat verilmesi ise yeterlik ilkesi ile
ilgilidir. Bu bakımdan mahkeme, meydana gelen zararla ilgili, “kim,
nerede, ne zaman, nasıl yaralandı; kim güç kullandı, güç kullanma
emrini kim verdi” gibi soruların tümünün yanıtlanmasına yönelik bir
soruşturma yapılması gerektiğini belirtmektedir.
52
Çabukluk ilkesi ge-
reğince soruşturmaların derhal başlatılması gerekmektedir. Soruştur-
ma makamları olaydan haberdar olur olmaz ve re’sen harekete geçme-
lidirler.
53
Yine aynı ilke gereği soruşturma ve kovuşturmalar aylarca
uzatılmamalı ve makul sürelerde tamamlanmalıdır. Kamu tetkiki ve
mağdurun sürece dâhil edilmesi ilkeleri, soruşturma ve kovuşturma
süreçlerinin kamu ve mağdur tarafından denetlenmesine açık olması-
nı öngörür. Bu bakımdan bu ilkelerin belirli bir şeffaflığın sağlanma-
sına yönelik olduğu söylenebilir. MOBESE kayıtları, fotoğraflar, tanık
beyanları, polis tutanakları vs. birçok belge ve bilgi savcıların dolayı-
sıyla devletin elindedir. Bu belgelere mağdurların da ulaşmasının et-
kin bir şekilde sağlanması gerekmektedir.
54
2014 yılı itibariyle etkili soruşturma ve kovuşturma yükümlülü-
ğünü yerine getirmemesi nedeniyle AİHM’de Türkiye aleyhine veril-
miş olan kararların sayısı seksen üçtür.
55
Bu kararlar yaşam hakkının
ihlali, işkence ve kötü muamele ile ilgilidir. Bu sayı, yaşam hakkına
saygı duymamanın, işkencenin ve kötü muamelenin Türkiye’de bir
idari teamül haline gelip gelmediğini söylemek için yeterli değilse de
bu fiilleri işleyenlerin adli ve idari makamlarca gereğinden fazla koru-
nup kollandığını açıkça ortaya koymaktadır.
Türkiye’de kamu görevlileri ile ilgili soruşturma ve kovuşturmala-
rın yapılması bakımından işin henüz başında, bu soruşturmaların izne
52
Osman Doğru, “Soruşturma(ma)”, Radikal Gazetesi, 14 Temmuz 2013. http://
www.radikal.com.tr/radikal2/sorusturmama-1141905(erişim tarihi: 29.01.2015)
53
Batı ve Diğerleri/Türkiye, 33097/96, 03.06.2004, par. 133.
http://hudoc.echr.coe.
int/sites/eng/pages/search.aspx?i=001-61805 (erişim tarihi: 28.01.2015)
54
Osman Doğru, 2013.
55
Ümit Kılınç, s. 301.