

13
TBB Dergisi 2017 (128)
Çiğdem ÇIMRIN
naklandığı kabul edilse de pozitif yükümlülükler açısından durum
biraz farklıdır. Bu demek değildir ki pozitif yükümlülükler AİHS met-
ninin içinde yer almamaktadır, elbette sözleşmenin lafzında açık açık
pozitif yükümlülükler şeklinde belirtilmese de pozitif yükümlülük
olarak yorumlanabilecek devletlerin saygı göstermesini söyleyen hü-
kümler yerlerini almıştır; ancak bu kavram aslen 1968 yılında
Belçika
dil hakları davasında
ortaya çıkmıştır.
7
Bu kararda AİHM’e göre ‘1 No’lu
Ek Protokol’ün 2. maddesindeki ‘Hiç kimse eğitim hakkından yoksun
bırakılamaz’ cümlesinde hak kelimesi kullanıldığı için, hüküm için-
de eğitim hakkından ve 1 No’lu Ek Protokol’ün Başlangıç kısmında
‘bu hak ve özgürlükleri birlikte yerine getirmekten’ söz edildiği için
bu maddenin bir hakkı içerdiğinden kuşku yoktur. Maddenin negatif
ifade tarzına rağmen, devletin eğitim hakkını sağlamada pozitif bir
yükümlülüğü bulunmadığı sonucu çıkarılamaz; bir hak var olduğun-
da, Sözleşme’nin 1. maddesine göre devletin egemenlik yetkisi içinde
bulunan herkes için bu hak güvence altına alınmalıdır’. Bu kararın ar-
dından AİHM özellikle pozitif yükümlülüklerinin net ve sınırlayıcı
bir tanımını yapmaktan kaçınarak ama önüne gelen davada dikkate
aldığı olaylar ışığında bu yükümlülüklerin kapsamına yeni unsurlar
ekleyerek yorumlamasına devam etmiştir. Bu halde de hakların ko-
runması bağlamında devletlerin yerine getirmeleri gereken şartların
genişlediği gibi bir durum ortaya çıktığı söylenebilir.
Bu yükümlülüklerin hukuki temellendirmelerinin iyi yapılması
önem arz etmektedir. Gerçekten de AİHM, pozitif yükümlülük kura-
mını yukarıda değinilen Belçika dil hakları davasında yapmaya başla-
dığı gibi, AİHS 1. maddesinin devletlere yüklediği ‘
kendi yetki alanları
içinde bulunan herkese tanımlanan bu hak ve özgürlükleri güvence altına al-
mak’
görevini, AİHS’in diğer ilgili maddeleriyle birlikte okuyarak ge-
liştirmiş olduğunu görmekteyiz.
Her ne kadar AİHM sınırlayıcı bir tanım yapmaktan kaçınmış
olsa da pozitif yükümlülükler kavramı, karşı oy yazıları ile doktrin-
de tanımlanmaya çalışılmıştır. Yargıç Mantens,
Gül/İsviçre
davasında
yazdığı karşı oy yazısında pozitif yükümlülük ‘
taraf devletlerin harekete
7
Komisyon Kararı, Belçika’da Eğitim Dili Davası/Belçika, 23.07.1968, Başvuru No.
1474/62.