

153
TBB Dergisi 2017 (128)
Yaprak ÖNTAN
Temyiz kanun yolu için öngörülmüş olan bu düzenlemenin ben-
zerine istinaf yoluna ilişkin hükümler arasında yer verilmemiştir.
14
CMK madde 306’nın sevk edilmesinin amacı, hükümde bir hukuka
‘otomatik’ temyiz mekanizması öngörülmüş olacaktır. Hükmün amacının ise bu
olduğu söylenemez. Sirayetin bozma yerine temyiz başvurusuna bağlanmasının
istek ve süre gibi şartları ortadan kaldıracağı gerekçesiyle isabetsiz olduğu yö-
nündeki görüş için bkz. Kunter, s. 1101. “Adalet duygusu, lehe bozmanın temyiz
etmeyen sanığa sirayetini haklı göstermekte ise de, dava olmadan yargılama ya-
pılamayacağı cihetle, temyiz isteğinin sirayetinin kabulü mümkün değildir. Aksi
halde temyiz davasında istek ve süre koşulları ortadan kaldırılmış olacaktır…” Y.
11. CD., T. 14.04.1997, 1121/1133 (Günay, Erhan, Uygulamada ve Öğretide Boz-
manın Sirayeti Aleyhe Bozma Yasağı, Seçkin Yay., Ankara 2000, s. 24.)
14
Alman CMK’da (StPO) da bozmanın sirayeti hukuki soruna ilişkin hukuka ay-
kırılık iddialarını değerlendiren temyiz merciinin verdiği kararlar bakımından
söz konusu olmaktadır. Madde 357’ye göre, ceza kanunlarının uygulanmasındaki
ihlal nedeniyle hüküm sanık lehine bozulursa ve bozulan kısım temyiz başvuru-
sunda bulunmayan diğer sanıkları da kapsıyorsa/etkiliyorsa, bunlar da temyiz
başvurusunda bulunmuş sayılırlar.
İtalyan CMK ise sirayet kurumunu, kanun yollarına ilişkin genel esaslar çerçeve-
sinde düzenlemiş, ayrıca istinaf ve temyiz için ek düzenlemeler sevk edilmiştir.
Madde 587’nin ilk iki fıkrasına göre; bir suça birden çok kişinin iştirak etmesi ha-
linde, tamamen kişisel nedenlere dayanmamak şartıyla sanıklardan biri tarafından
yapılan kanun yolu başvurusundan diğer sanıklar da yararlanır. Farklı suçların
muhakemelerinin birleştirilmesi durumunda, nedenlerin usul yasalarına aykırılığa
dair olması ve tamamen kişisel olmaması şartıyla, sanıklardan biri tarafından yapı-
lan kanun yolu başvurusundan diğer tüm sanıklar da yararlanır. Diğer fıkralarda
ise kanun yolu başvurusunun malen sorumlu olanlara etkisi düzenlenmiştir.
Bu dört hipotezin ikili bir etkisi olduğu ifade edilmektedir. Buna göre; başvuruda
bulunmayan sanığın kanun yolu muhakemesine katılma hakkı kazanması anla-
mındaki kanun yolunun yayılması etkisi ile lehte olan kararın kanun yoluna baş-
vurmayan sanıklara sirayet etmesi anlamındaki hükmün yayılma etkisi söz konu-
su olmaktadır., D. Siracusano - A. Galati A – G. Tranchina – E. Zappala’, Elementi
di Diritto Processuale Penale, 3ª Ed., Giuffr
è
Editore, Milano 2007, s. 272; Leone,
Giovanni, Manuale di Diritto Processuale Penale, 13ª Ed., Jovene Editore, Napoli
1988, s. 656; Cordero Franco, Procedura Penale, 8ª Ed., Giuffr
è
Editore, Milano
2006, s. 1123.
İstinafa ilişkin yargılama öncesi işlemler başlıklı İtalyan CMK madde 601’e göre;
591. maddede öngörülen haller (başvurunun kabul edilemez olması) dışında, baş-
kan, gecikme olmaksızın, istinafa başvuran sanığın, ayrıca savcı tarafından başvu-
rulmuşsa, 587. maddede öngörülen durumlarda veya yalnızca şahsi haklar için baş-
vurulmuşsa, istinaf başvurusunda bulunmayan sanığın da çağrılmasını emreder.
Temyize ilişkin madde 627/5’e göre; bozmaya konu olan kararla, hakkında hü-
küm verilen sanıklardan biri temyiz başvurusunda bulunmamışsa, bozma ne-
denleri tamamen kişisel olmamak kaydıyla, temyize başvuran hakkında verilen
bozmadan başvurmayan da yararlanır. Bu şekildeki yayılma etkisinden yarar-
lanan sanığın, çağrılması gerekir ve temyiz yargılamasına katılma hakkı vardır.
Bu maddenin, 587. maddeyle uyumluluk içerisinde olup, ilaveten çağrı yapma
zorunluluğu ile muhakemeye katılma hakkını hükme bağladığı belirtilmiştir. D.
Siracusano – A. Galati - G. Tranchina – E. Zappala, Diritto Processuale Penale, Vol.
2
o
, Giuffrè Editore, Milano 2006, s. 556.