

156
İstinaf Kanun Yolunda Bozmanın Sirayeti Sorunu
mun kıyasen uygulanması ise kabul edilemez.
22
Bu anlamda, istisnai
normun sanık lehine olması da bir önem taşımamaktadır.
Kaldı ki istinaf, diğer birçok farklılığın yanı sıra, hukuka kesin ay-
kırılık halleri dışındaki hallerde, bölge adliye mahkemesinin duruşma
açarak yeni bir son karar verebilmesi bakımından da temyizden ayrıl-
maktadır. Bozmanın sirayeti kıyasen istinaf için de uygulanacak olsa
bile bu, soruna ancak kısmi bir çözüm olur ve duruşma açılarak yeni-
den hüküm verilen hallerde; yani bir bozma kararının olmadığı hal-
lerde, istinaf başvurusunda bulunmayan sanıklara, bölge adliye mah-
kemesince verilen hükmün sirayet ettirilmesi söz konusu olmaz. Oysa
temyizde bozmaya ve sonrasında bozmanın sirayetine konu olabile-
cek birçok hukuka aykırılık bakımından bölge adliye mahkemesinin
duruşma açması gerekmektedir. Örneğin; tüm sanıklar bakımından
geçerli olacak şekilde, haksız tahrikin şartlarının gerçekleştiği dikka-
te alınmadan hüküm verildiğini tespit eden bölge adliye mahkeme-
sinin duruşma sonucunda vereceği yeni karar, istinafa başvurmayan
sanıklara sirayet ettirilemez. Bu nedenle, temyizde bozmanın sirayeti
kurumunun yapısı, istinaf kanun yolunun işleyişiyle kıyasa imkân ta-
nıyacak şekilde uyumlu değildir. 1412 sayılı CMUK yürürlükteyken,
hukuki sorunun yanı sıra maddi sorunu da inceleyen Yargıtay, maddi
soruna ilişkin olarak tespit ettiği hukuka aykırılıklardan dolayı hük-
mü bozduğunda, bu bozma kararı sirayet edebilmekteydi. Şimdi ise,
bölge adliye mahkemesi tarafından incelenecek olan hükmün maddi
sorunu ilgilendiren kısımlarındaki hukuka aykırılık iddiaları ile ilgili
olarak duruşma açılarak gerekiyorsa yeni bir karar verileceğinden, bir
bozma kararı söz konusu olmayacaktır.
23
Örneğin; dinlenmesi gerek-
tiği halde dinlenmeyen bir tanığın istinafta dinlenmesiyle, atılı suçun
yargılanan sanıklar tarafından işlenmediğinin anlaşılması üzerine
yeniden hüküm tesis edildiğinde, istinaf kanun yoluna başvurmayan
ğan – Bacaksız - Tepe, s. 820, 821; Nur Centel, - Hamide Zafer, , Ceza Muhakemesi
Hukuku, B. 10, Beta Yay., İstanbul 2013, s. 762.
22
Aynı yönde bkz. Ali Tanju Sarıgül, Ceza Muhakemesi Hukukunda İstinaf, Bilge
Yay., Ankara 2009, s. 157. Alman CMK madde 357’deki temyize ilişkin olarak dü-
zenlenmiş hükmün, kıyasen istinafta uygulanmasının mümkün olmadığı belirtil-
mektedir. Meyer-Goßner - Schmitt, s. 1457; Wiedner, Rn. 1; Gericke, Rn. 23.
23
Oysaki sirayet adalet esasına dayandığından, esas itibariyle maddi mesele hakkın-
daki hukuki hatalar bakımından bozmanın sirayet etmesi gerektiği belirtilmekte-
dir. Nurullah Kunter - Feridun Yenisey - Ayşe Nuhoğlu, Muhakeme Hukuku Dalı
Olarak Ceza Muhakemesi Hukuku, B. 15, Beta Yay., İstanbul 2006, s. 1401.