

155
TBB Dergisi 2017 (128)
Yaprak ÖNTAN
Bozmanın sirayetini öngören norm, istisnai bir normdur.
19
Gerçekten
de kural, birleştirilerek görülen davaların sonunda, sanık sayısınca
son kararın verilmesi ve sanıkların her birinin birbirlerinden bağım-
sız olarak kanun yoluna başvurma haklarının olmasıdır. Yine kural
olarak, süresi içinde temyiz kanun yoluna başvurulmadığında, sanık
hakkında verilmiş olan karar kesinleşir. Bu durum, davasız yargılama
olmaz ilkesinin bir sonucudur.
20
Bu nedenle, bozma kararının temyiz
başvurusunda bulunmayan sanığa da sirayet etmesini öngören ve bu
sanığın da temyiz başvurusunda bulunmuşçasına bozma kararından
yararlanmasını ve hakkında yeniden yargılama yapılarak yeni bir hü-
küm verilmesini olanaklı kılan düzenleme, kuralın istisnasını teşkil
etmektedir.
21
Kanunda boşluk bulunduğu gerekçesiyle, istisnai nor-
19
Bu normun, bozma kararları dışında, Yargıtay’ın verdiği lehte ıslah kararları ba-
kımından da kıyasen uygulanabileceğini ileri süren ve farklı bir durumla ilgili
olarak olsa da kıyası kabul eden görüş de mevcuttur. Bkz. Kunter, s. 1101. “Suç
tarihinde, güneşin ... ili ... ilçesinde saat 06:43’de doğduğu, sanık ... yargılama
aşamasında suçu olay sabahı saat 06:00-06:30’da gerçekleştirdiklerini belirtmesi
dikkate alınarak, hırsızlık eyleminin gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi ge-
rekirken 5237 sayılı TCK’nın 143. maddesince artırım yapılıp yazılı şekilde hüküm
kurularak sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında fazla ceza tayin edilmiş olma-
sı,… Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ... müdafii ile suça sürüklenen çocuk ... ... mü-
dafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıkla-
nan nedenle isteme uygun olarak Bozulmasına, bozma nedeni yeniden yargılama
yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla
1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkra-
larından TCK’nın 143. maddesine ilişkin bölümlerin çıkartılması suretiyle; sanık
... ... hakkında TCK’nın 142/1-b, 62, 53. maddeleri uyarınca sonuç olarak 1 yıl 8 ay
hapis cezası ile cezalandırılması; suça sürüklenen çocuk ... ... hakkında TCK’nın
142/1-b, 31/3, 62. maddeleri uyarınca sonuç olarak 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası
ile cezalandırılmasına tümcelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve ya-
saya uygun bulunan hükmün Düzeltilerek Onanmasına, Düzelterek Onama hük-
münün CMUK 325. maddesi uyarınca, hükmü temyiz etmeyen sanıklar ... ... ile ...
...’a sirayetine,…” Y. 13. CD., T. 22.06.2016, E. 2015/14514, K. 2016/11701 (emsal.
yargitay.gov.tr). Ancak aşağıda açıklanacak gerekçelerle, normun bozmanın söz
konusu olmadığı düzelterek onama/ıslah hallerinde ya da kanun yararına bozma
yolunda kıyasen uygulanmasının mümkün olmadığı düşünülmektedir.
20
Yurtcan, s. 488; Ünver - Hakeri, s. 824; Veli Özer Özbek - Mehmet Nihat Kanbur
- Koray Doğan – Bacaksız Pınar – İlker Tepe, Ceza Muhakemesi Hukuku, B. 6,
Seçkin Yay., Ankara 2014, s. 820.
21
Gericke, Jan, Karlsruher Kommentar zur Strafprozessordnung, 7. Aufla-
ge, C.H. Beck, München 2013, StPO § 357, Rn. 23
(https://beck-online.beck.de/?vpath=bibdata/komm/KarlsKoStPO_7/StPO/cont/KarlsKoStPO.StPO.
p357.htm); Wiedner, Stefan, Beck’scher Online-Kommentar StPO mit RiStBV und
MiStra, 26. Ed., C.H. Beck, München 2016, StPO § 357, Rn. 1 (https://beck-online.
beck.de/?vpath=bibdata/komm/beckok_26_BandStPO/StPO/cont/beckok.
StPO.p357.htm); Yurtcan, s. 488; Ünver - Hakeri, s. 824, 825; Özbek – Kanbur – Do-