Previous Page  158 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 158 / 545 Next Page
Page Background

157

TBB Dergisi 2017 (128)

Yaprak ÖNTAN

sanıklara bu hükmü sirayet ettirmek kıyasla dahi mümkün olamaz;

çünkü ortada bir bozma kararı yoktur.

Tüm bu nedenlerle, yeni bir düzenleme yapılarak bozmanın sira-

yeti kurumu istinaf kanun yolu bakımından da öngörülmedikçe veya

kanun yolları için genel bir hüküm sevk edilmedikçe, istinaf başvu-

rusunda bulunmayan sanıkların bölge adliye mahkemesinin verdiği

bozma kararlarından yararlanması mümkün olmayacaktır. Bu du-

rumda, istinafta sirayete ilişkin bir hüküm sevk edilene kadar, sanık-

ların sadece, şartları oluşmuşsa olağanüstü kanun yollarından kanun

yararına bozma veya yargılamanın yenilenmesi yollarına başvurma-

ları söz konusu olabilir.

24

Temyiz kanun yolu için var olan istisnai dü-

zenlemenin kıyasen uygulanması kabul edilemeyeceğinden, temyiz

ve istinaf arasında bir farklılık yaratılmış olacaktır. Düzenlemenin,

hukuka aykırılığın bulunduğu durumda sanıklardan biri hakkında

yeniden yargılama yapılıp hüküm verilirken diğeri hakkında verilen

hükmün kesinleşmesinin yaratacağı adaletsizliği önlemek şeklindeki

amacı göz önünde bulundurulduğunda, kurumun istinaf kanun yolu

için de öngörülmemiş olması bir eksikliktir. Bu nedenle, bozmanın si-

rayetinin, bir an önce, istinaf kanun yolu bakımından da kanuni dü-

zenlemeye kavuşturulması, hatta düzenlemenin bölge adliye mahke-

mesinin duruşma açarak verdiği kararları kapsayacak şekilde kaleme

alınması ve uygulamada tartışmaya yol açmamak adına bozmanın

sirayetinden sonra istinaf kanun yoluna başvurmayan sanığın, verilen

yeni hükme karşı temyiz başvurusunda bulunabileceğinin de belirtil-

mesi gereklidir.

Kaynakça

Centel Nur - Zafer Hamide, Ceza Muhakemesi Hukuku, B. 10, Beta Yay., İstanbul

2013.

Cordero Franco Procedura Penale, 8ª Ed., Giuffrè Editore, Milano 2006.

Erem Faruk, “Bozmanın Sirayeti”,

Ankara Barosu Dergisi,

S. 1, 1963, ss. 5-8.

24

“…bozma üzerine mahalli mahkemesince yeniden icra olunacak duruşma sonun-

da bozma dairesinde kurulacak hükümle, CMUK’un 325.maddesi uyarınca, boz-

ma sebebinin hükmü temyiz etmeyen sanık R’ye de sirayet ettirilmesi suretiyle

hükmün bozulmasından istifadesi sağlanmış olacağı cihetle, hali hazırda yazılı

emir yoluyla incelenmesi gereken bir husus bulunmadığından gereği davaya ba-

kan mahkemece takdir edilmek üzere bu yolda vaki istemin reddine, karar veril-

miştir.” Y. 2. CD., T. 19.03.1987, 3641/2565 (Günay, s. 48).