

359
TBB Dergisi 2017 (128)
Hasan DURSUN
kuramlar açısından yaşamsal bir öneme sahiptir.
26
Çünkü Marx, sı-
nıf bilinci kavramını, sosyal sınıfın sosyolojik irdelenmesinden siyasal
kuramını oluşturmaya geçişte köprü olarak kullanmakta ve siyasal
kuramının ana eksenini sınıf kavgası oluşturmaktadır. Bunlardan baş-
nu gösterdiğini, daha açık bir deyişle, burjuva cumhuriyetin, burada, bir sınıfın
öteki sınıflar üzerindeki sınırsız zorbalığı anlamına geldiğini gösterdiğini, bu ye-
nilginin, çok gelişmiş bir sınıf yapısına, çağcıl üretim koşullarına sahip, tüm ge-
leneksel düşüncelerin yüzyıllık bir çaba ile manevi bir bilinçte eritildikleri, böyle
bir bilince sahip eski uygarlığın ülkelerinde, genel olarak cumhuriyetin, burjuva
toplumun dönüşümünün ancak siyasal biçimi olduğunu ve örneğin sınıfların
şimdiden var olduğunu, ancak henüz yerine oturmadığını ve tersine, kendilerini
oluşturan öğeleri durmadan değiştirdiklerini ve yerine yeni öğeler koydukları-
nı, çağcıl üretim araçlarının durağan bir nüfus fazlalığına uygun düşmek yerine,
daha çok göreli bir kafa ve kol eksikliğinin yerini doldurduğunu ve son olarak,
önünde fethedilecek yepyeni bir dünya bulunan genç ve hummalı bir maddi
üretimin, eski manevi dünyayı yıkmaya ne zaman ne de fırsat bulabildiğini,
Amerika Birleşik Devletlerinde olduğu gibi onun “muhafazakâr” (conservative)
varoluş biçimi olmadığını gösterdiğini, Haziran günleri sırasında bütün sınıf ve
partilerin, proletarya sınıfı karşısında “anarşi partisi”nin, sosyalizmin ve komü-
nizmin karşısında ise “düzen partisi” içerisinde birleştiklerini, toplumu “toplum
düşmanları”ndan kurtardıklarını belirtmiştir. Bkz. Marx, Louis Bonaparten’in 18
Brumaire’i, s. 22-23. Görüldüğü üzere Marx burada “manevi bilinç” kavramına
vurgu yaparak sınıf bilincinin oluşmasında öznel unsura örtük bir şekilde değin-
mektedir.
26
Marksist kurama katkı sağlayan düşünürlerden Lenin de sınıf bilincine büyük
önem vermektedir. Lenin, örneğin, Avrupa’nın en ileri ülkelerinde bile, geri bir
sanayi kolundaki ya da unutulmuş bir ev sanayii kolundaki aşırı haksızlıkların
teşhir edilmesinin, sınıf bilincinin uyanması, sendikal savaşımın başlaması ve
sosyalizmin yayılması için bir başlangıç noktası oluşturabileceğini, işçi sınıfının
siyasal eğilimini ve bu sınıfın siyasal bilincinin geliştirilmesinin etkin bir şekilde
ele alınması gerektiğini belirtmektedir. Bkz. Lenin, V.İ. Ne Yapmalı (Orijinali, Çto
Delat? 1902). İngilizcesinden (What Is To Be Done? Burning Questions of Our Mo-
vement, Progress Publishers, Moscow, 1970) Türkçeye çeviren Muzaffer Erdost,
Sekizinci Baskı, Sol Yayınları, Ankara 2010, s. 65-66. Üstelik bu eserinde Lenin (s.
90), siyasal sınıf bilincinin işçilere ancak dışarıdan, daha açık bir deyişle, iktisadi
savaşımın dışından, işçilerle işverenler arasındaki ilişki alanının dışından verile-
bileceğini, işçilere siyasal bilinç vermek için yalnızca işçilerin arasına gitmenin
yeterli olmadığını, nüfusun bütün sınıfları arasına gitmenin zorunlu olduğunu
ifade etmektedir. Lenin burada (s. 47) ayrıca Karl Kautsky’nin görüşüne katılarak,
sosyalist bilincin sınıf bilinciyle aynı şey olmadığını ifade etmektedir. Daha açık
bir deyişle Lenin, Kautsky’nin bu konudaki görüşüne katılarak; sosyalist bilincin
proleter sınıf savaşımının zorunlu ve doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıkacağı
savının yanlış olduğunu, gerçi sosyalizmin köklerinin, tıpkı proletaryanın sınıf
savaşımı gibi çağcıl ekonomik ilişkilerde bulunarak sınıf bilinci gibi kapitalizmin
yığınlarda yarattığı yoksulluk ve sefalete karşı savaşımdan ortaya çıksa da sosya-
lizm ve sınıf savaşımının birbirinden değil her biri farklı koşullarda olmak üzere
yan yana doğacağını, bu bağlamda çağcıl sosyalist bilincin yalnızca derin bilimsel
bilgi temeli üzerinde yükselebileceğini, bilimin taşıyıcısının proletarya değil, bur-
juva aydını katmanı olduğu tezini ileri sürmektedir.