Previous Page  362 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 362 / 545 Next Page
Page Background

361

TBB Dergisi 2017 (128)

Hasan DURSUN

Marksistler iki kategoriye ayrılan sınıfın kapitalist üretim ilişki-

lerinin doğası yüzünden birbiriyle çatışmaya gireceği görüşünü be-

nimsemektedirler. Nitekim Marx’a göre üretim araçlarını (fabrika,

makine, yatırım sermayesi) kontrol eden veya üretim araçlarına sahip

olan kapitalistler ile kapitalistler için hammaddeleri satılabilir malla-

ra dönüştüren işçi sınıfı arasında sürgit bir çatışma

31

bulunmaktadır.

32

Marksistlere göre kapitalistler; üretimin artık değerini artırmak, bir

başka deyişle, kârlarını katlamak için emek-gücü ücretini ve üretim

maliyetini en aza indirmek doğrultusunda sürekli çaba harcarlar.

Böylece elde ettikleri sermayeyi, diğer sermaye üreten piyasalara ya-

tırırlar. Eğer bu durum denetim altına alınmazsa, kapitalist, sezgisel

olarak sürgit bir şekilde emeği düzenlemeye uğraşır. Böylelikle üretim

maliyetini düşürür ve piyasayı tekeli altına alarak rekabeti kaldırır

ve tüketim piyasasında malın fiyatını artırır. Bu durum, kapitalistleri,

sürekli olarak ürettikleri mal yelpazesi ve pazar paylarını artırmaya

yönlendirir.

33

çıktığını; ilkinin, bütün ileri ülkelerde geçim araçlarının ve bu geçim araçlarını

üreten araçların (makineler, fabrikalar, atölyeler gibi) hemen hemen tek başlarına

sahibi olan kapitalistler sınıfı olduğu, bunun burjuvalar sınıfı ya da burjuva olarak

adlandırılacağını, ikincisinin, onlardan, karşılığında salt kendi geçim araçlarını al-

mak için emeklerini birinci sınıfa, diğer deyişle, burjuvaziye satmak zorunda olan

mülksüzler sınıfı olduğunu, bu emek alım satımına taraf olanların eşit olmadığı,

üstünlüğün burjuvalarda bulunduğu, mülksüzlerin, burjuvalar tarafından konu-

lan kötü koşullara boyun eğmek zorunda olduğu, burjuvalara bağımlı olan bu

sınıfa proleterler sınıfı veya proletarya denileceği ifade edilmiştir. Bkz. Marx ve

Engels, Komünist Manifesto ve Komünizmin İlkeleri, s. 163.

31

Kapitalist düzende proletarya ve burjuvazinin birbirlerine karşı sürgit bir şekilde

savaşım içerisinde bulunmaları, onların yapısının doğası dikkate alındığında şa-

şırtıcı değildir. Gerçekten de yukarıda yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere

burjuvazinin temel ekonomik özelliği, onun üretim araçlarına sahip olması ve üc-

retli emek-işgücünü sömürmesidir. Mbengo, s. 16.

32

Bundan da öte Marx, Avrupa’da burjuvazi ile işçi sınıfı arasındaki sınıf savaşımı-

nı niteleyen ve amacı sınıf savaşımından ne kadar uzak görünürse görünsün her

devrimci ayaklanmanın, devrimci işçi sınıfı zafere ulaşıncaya kadar başarısızlıkla

sonuçlanmak zorunda olduğunu, her türlü toplumsal reformun, proleter devrim

ile feodal karşı-devrimin bir dünya savaşı içinde silahlarla boy ölçüşecekleri ana

kadar bir ütopya olarak kalacağını ifade etmektedir. K. Marx, Ücretli Emek ve

Sermaye, Ücret Fiyat ve Kar [Orijinali, Lohnarbeit und Capital, 1849, Value Price

and Profit, 1898). Fransızcasından (Travail salarié et capital-Salaire prix et profit,

Editions Sociales, Paris 1969) Türkçeye çeviren Sevim Belli], Sekizinci Baskı, Sol

Yayınları, Ankara 2008, s. 26.

33

Bkz. J. F. Sheley, Crime, Law, and Social Conflict in Criminology: A Contempo-

rary Handbook, Editör, Joseph F. Sheley, Second Edition, Wadsworth Publishing

Company, California 1995, s. 42-43.