Previous Page  514 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 514 / 545 Next Page
Page Background

513

TBB Dergisi 2017 (128)

Murat ALTUN / Ahmet SAYER / Abdulkadir BARUTÇU

tadır. Bu nedenle, psikolojik taciz, mücadele edilmesi gereken bir şiddet

türü olarak birçok ülkede yasal düzenlemelere konu olmaktadır.

Ülkemiz hukuk sistemindeki yasal düzenlemelerde, psikolojik ta-

ciz olgusuyla ilgili birçok hüküm yer almaktadır. Ancak söz konusu

hükümlerin tamamına yakınında psikolojik tacizden dolaylı olarak

bahsedildiği görülmüştür. 2011 yılında yasalaşan 6098 sayılı Borçlar

Kanunu’yla psikolojik tacizin ilk kez açık bir şekilde yasal düzenleme-

ye kavuşması bu alanda atılmış önemli bir adım olmuştur.

Psikolojik tacizle ilgili son dönemde artan bilinçle birlikte psiko-

lojik taciz mağdurları, yargı organlarında dava açmaya başlamışlar-

dır. Psikolojik tacizle ilgili ilk yargı kararı Ankara 8. İş Mahkemesi’nin

20.12.2006 gün ve E: 2006/19, K: 2006/625 sayılı kararıdır. Konuyla ilgili

yargı kararlarının ortaya çıkmaya başlaması bir takım belirsizlikleri

de beraberinde getirmiştir. Özel sektör çalışanlarının psikolojik taciz

davalarını adli yargıda açacakları konusunda bir tereddüt bulunmaz-

ken, kamu görevlileri aleyhine açılacak davaların idari yargıda mı adli

yargıda mı açılacağı konusunda bir netlik bulunmamaktadır. Kamu

görevlilerinin, kamu kurumlarında yaptığı psikolojik tacizin hizmet

kusuru mu kişisel kusur mu olduğu yönünde yargı kararlarına yan-

sıyan farklı görüşler bulunmaktadır. Tam bu noktada hizmet kusuru

– kişisel kusur farkının ortaya konulması önem arz etmektedir.

Bu çalışmada, öncelikle işyerinde psikolojik taciz olgusunun kav-

ramsal çerçevesi teorik olarak ele alınacak ve hukuk sistemimizdeki

yeri incelenecektir. Daha sonra konuyla ilgili yargı kararları ile Kamu

Görevlileri Etik Kurulu’nun vermiş olduğu kararlara yer verilerek bu

çerçevede değerlendirmeler yapılacaktır.

1. İŞYERİNDE PSİKOLOJİK TACİZ

1.1.Kavramsal Çerçeve

İşyerinde mobbing kavramı ilk olarak Alman endüstri psikologu

Heinz Leymann tarafından kullanılmıştır. Leymann, mobbingi psi-

kolojik terör olarak adlandırmıştır. Leymann’a göre mobbing, iş haya-

tında, bir veya birden fazla kişi tarafından bir kişi üzerine sistematik

olarak uygulanan düşmanca tavırlardır. Mobbinge maruz kalan kişi,

çaresiz ve savunmasız bir pozisyonda bırakılmaktadır. Bu uzun dö-

nemli düşmanca davranışlar mağdur üzerinde büyük çapta zihinsel,

ruhsal ve sosyal acılara neden olmaktadır (Leymann, 2013).