

525
TBB Dergisi 2017 (128)
Murat ALTUN / Ahmet SAYER / Abdulkadir BARUTÇU
yonda olan diğer çalışanlara anahtar ve şifreler verildiği halde dava-
cıya verilmediği, davacının stresli çalışma ortamında bulunmanın da
etkisiyle sindirim sistemi rahatsızlığı çektiği, banka şubesinin yapılan
iç denetimde düşük performans gösterdiğinin belirlendiği, davacının
işyeri içindeki diğer çalışanlardan soyutlandığı, son dört ay içinde yir-
mişer günlük sağlık raporları aldığı, son bir yıl içinde peş peşe disiplin
soruşturmaları geçirerek kendisinden savunmalar istendiği, şube içi
elektronik posta ile yapılan yazışmalarda “densiz” denilmek suretiy-
le hakarete maruz kaldığı, yapılan yazışmalarda nezaket sınırlarının
aşıldığı, davacının yaşamış olduğu olumsuzlukları işyerindeki amiri-
ne ilettiği halde sorunlara çözüm getirilmediği ve kendisinde kusur
bulunduğu, yaşanılan olumsuzluklar sonunda anksiyete bozukluğu
çektiği ve sağlık sorunlarıyla uğraştığı, bu hususların mobbing teşkil
ettiği tüm dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Mobbingin varlığı için kişilik haklarının ağır şekilde ihlaline ge-
rek olmadığı, kişilik haklarına yönelik haksızlığın yeterli olduğu, ayrı-
ca mobbing iddialarında şüpheden uzak kesin deliller aranmayacağı;
davacı işçinin, kendisine işyerinde mobbing uygulandığına dair kuş-
ku uyandıracak olguların ileri sürmesinin yeterli olduğu, işyerinde
mobbing gerçekleşmediğini ispat külfetinin davalıya düştüğü; tanık
beyanları, sağlık raporları, bilirkişi raporu, kamera kayıtları ve diğer
tüm deliller değerlendirildiğinde mobbing iddiasının yeterli delillerle
ispat edildiği gözetilmeden ilk derece mahkemesinin “davacıya siste-
matik ve sürekli psikolojik baskı uygulandığını gösterir kuvvetli delil-
ler bulunmadığı, kişilik hakları veya sağlığının sistematik ve ağır bir
saldırıya uğradığı yönünün kuşkudan uzak delillerle yeterince ortaya
konulmadığı kanaatiyle davanın reddine” verdiği karar bozmayı ge-
rektirmiştir.
3.3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25.09.2013 gün ve E.
2012/9-1925, K. 2013/1407 sayılı kararı
Belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ile çalışan avukatın işveren ta-
rafından psikolojik tacize (mobbing) uğradığından bahisle maddi ve
manevi tazminat talebine ilişkin davanın İstanbul
4.İşMahkemesi’nce
reddedilmesi, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin kararı bozması ve yerel
mahkemece red kararında direnilmesi üzerine konu Hukuk Genel
Kurulu’na intikal etmiştir. Hukuk Genel Kurulu kararı özetle şöyledir: