

528
Yargı Kararları, Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kararları ve İlgili Mevzuat Perspektifinde ...
itibariyle davanın esastan mı yoksa husumetten mi reddine veya ka-
bulüne karar verileceği ve bu konuda yorum yolu ile sonuca ulaşma-
nın ve uygulama yapmanın mümkün olup olmadığına ilişkindir.
Kamu kurumları kamu hizmeti yaparlar. Ancak kamu kurumla-
rı tüzel kişilik olduklarından ve bu kişilik maddi değil soyut bir ki-
şilik olduğundan, kamu hizmetini bizzat yerine getiremezler. Kamu
hizmeti, gerçek kişi konumunda olan kamu görevlileri ve bunların
kullandıkları araç ve gereçlerle yerine getirilir. Bunun sonucu olarak,
kamu görevlilerinin veya bunların kullandıkları araç ve gereçlerin ku-
sur, ihmal ve hatalarından dolayı kamu hizmetinin yerine getirildiği
sırada kişilerin zarar görmesi halinde meydana gelecek kusur kamu
kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Burada, kamu görevlisinin
hizmetten ayrılabilen kişisel kusurundan bahsetmek kesinlikle müm-
kün değildir.
Hizmetten ayrılabilen kişisel kusur ise kamu hizmeti ile ilgisi ol-
mayan kamu görevlisinin özel hayatı ile tamamen özel tutum ve dav-
ranışlarından kaynaklanan bir kusurdur.
Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kasıtla-
rından ve kusurlarından dolayı doğan tazminat davalarında kamu
görevlilerinin aleyhine değil ancak kamu idaresi aleyhine dava açı-
labileceğinden Anayasa’nın 129/5 ve 657 sayılı Kanun’un 13. maddesi
gereğince kamu görevlisi olan davalıya husumet yöneltilemez.” gerek-
çesiyle Mahkeme kararını bozmuştur.
3.5. Danıştay 8. Dairesi’nin16.04.2012gün ve E: 2008/10606, K:
2012/1736 sayılı kararı
Öğretim üyesi olan davacıya verilen üç ayrı disiplin cezasının yar-
gı kararı ile iptal edilmesi üzerine, bu işlemler ve anılan göreve yargı
kararı ile atandığı 17.9.2001 tarihinden bu yana kendisine karşı yürü-
tülen taciz (mobbing), bıktırma ve yıldırmaya yönelik eylem ve işlem-
ler nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen manevi zararın tazmini istemiy-
le açılan davada; İl İnsan Hakları Kurulunca yapılan inceleme sonucu
düzenlenen rapor, yargı kararları ve davacı hakkında tesis edilen iş-
lemlerin incelenmesinden, davacının haksız bir takım uygulamalara
maruz kaldığı ve bu uygulamaların manevi yapısını olumsuz olarak
etkileyecek ağırlıkta bulunduğu anlaşıldığından, idarenin hukuka ay-
kırı eylem ve işlemleri nedeniyle üzüntü ve sıkıntı yaşayan davacının
zararının tazmini gerektiği gerekçesiyle Erzurum 2. İdare Mahkemesi,