

527
TBB Dergisi 2017 (128)
Murat ALTUN / Ahmet SAYER / Abdulkadir BARUTÇU
Davalı işveren, yapılan görevlendirmenin olağan bir uygulama ol-
duğu ve diğer benzer durumda çalışanlara da uygulandığı yönünde
bir savunma getirmediği gibi, davacının risk tasfiye ekibi içinde tek
avukat olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır. Bankanın diğer avukatla-
rının aynı dönemde benzer şekilde görevlendirildikleri ileri sürülmüş
ise de bu husus kanıtlanmış değildir. Davacının iş sözleşmesinin feshi
öncesinde 9 aylık sürede gerçekleşen görevlendirmelerin hangi ihti-
yaçtan kaynaklandığı da somut biçimde ortaya konulmamıştır.
Görüldüğü üzere, davalı avukatın maruz kaldığı bu durum, psi-
kolojik taciz mahiyetinde olup, bu yolla davacı avukatın istifa ya da
emekliliği tercih etmesi sağlanarak, işyerinden ayrılması amaçlan-
maktadır.
Davacı işçi, davalı işverenden maruz kaldığı psikolojik taciz ne-
deniyle, hizmet sözleşmesini haklı nedenle feshedebileceği gibi, işe
devam etmek suretiyle diğer yasal haklarını kullanma konusunda
seçimlik hakka sahiptir (Örneğin; eldeki maddi ve manevi tazminat
davası açması gibi).
Şu durumda, psikolojik taciz olgusunun somut olayda gerçekleşti-
ğinin kabulü ile davacı yararına uygun bir miktar manevi tazminata
hükmedilmesi gerekmektedir.
3.4. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 12.12.2011 gün ve
E:2010/11459, K: 2011/13283 sayılı kararı
Bir devlet üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yapan da-
vacı, aynı fakültede dekan ve bölüm başkanı olan davalıların görevle-
rini yaparken yetkilerini kötüye kullandıklarını, kendisine baskı uy-
guladıklarını, dilekçelerini işleme koymadıklarını, kendisine devamlı
uyarı yazıları göndererek soruşturma baskısı altında tuttuklarını, bazı
derslerini elinden aldıklarını, aşırı iş verdiklerini belirterek uğradığı
zararın ödetilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi, yapılan yargıla-
ma sonunda; manevi tazminat isteminin koşulları oluşmadığına hük-
metmiştir.
Temyiz istemini inceleyen 4. Hukuk Dairesi, “Sorun, kamu görev-
lilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken, kişilerin
zarar görmesi halinde, zarar görenin kamu görevlisinin şahsına karşı
açtığı davada, kamu görevlisinin hizmet kusurundan ayrılabilen kişi-
sel kast ve kusurunun araştırılmasına gerek olup olmadığı ve netice